Hep yazılır, söylenir ya... "Türkiye'nin iktidar sorunu yok, muhalefet sorunu var" diye...
Özellikle de "ana muhalefet."
Ana muhalefet "neden güçsüz?"
Niçin "alternatif" olamıyor?

Bu konuya en çok CHP'nin kafa yorması gerekiyor.
Fakat CHP'de de herkes "Kılıçdaroğlu gitsin ben geleyim... Hayır ben... Yok yok, mutlaka ben" diye birbirini yiyor.

"Sakatlık" şurada:
Sistem eğri... Sistem topal.
1980 ihtilali dengeleri bozdu.
Çoğulcu katılımcı demokrasi sözde var, özde yok.
1981 Anayasası, işverenin ağırlığını artırdı... Öteki baskı gruplarını, işverene hizmet eder hale getirdi.
İşçi mi?.. Güçsüz, parçalı...
Esnaf, sanatkâr mı?.. Giderek zayıfladı.
Üniversite mi?.. Suskun... Araştırmadan uzak.

Bu durumda sosyal demokrat parti nasıl güçlenecek, nasıl toparlanacak?
Batı'da sendikal hareket "sosyal demokrat partinin arka bahçesidir."
Bizde ise... Kılıçdaroğlu, Türk-İş'e vuruyor... Türkİş, Kılıçdaroğlu'na mektup yolluyor.