Meclis Başkanı'na "ne diyorsunuz?" diye sorduk, O da diyeceğini dedi:
Bazı kurumların uygulamalarından şikâyetler olabilir... Bunda haklı da olunabilir. n Ama tepkisel bir yorumla, düzenlemeyi tümüyle ortadan kaldırmak, beraberinde ciddi boşluk ve sorun da getirir.
Hele hukuk alanında ise tahmin edilemeyecek kadar doğuracağı sakınca vardır... Telafisi de kolay olmaz.

Araya girdik, "orta yol nedir" dedik.
Cemil Çiçek "soğukkanlılık" diye söze başladı:
Uygulamalara bakmalı... Nerede yanlış, hata var? n Bunlar kurumdan mı, kişiden mi kaynaklanıyor?
Kişiden kaynaklanıyorsa, faturayı kuruma çıkarmak yanlış olur... Kişiyle ilgili mevzuat hükümlerini uygulamak icap eder. n Türkiye, bireysel suçların bile örgütlü olarak işlendiği bir konumda bulunuyor.
Çıkar amaçlı suçlar ve terör suçları da etkilendiğinde, Türkiye'de hukuk uygulamasının geleceğine iyi bakmak lazım.

Cemil Çiçek hukukçu... Eski Adalet Bakanı.
"Daha açık konuşmasını" istedik, konuştu:
Terör suçlarında, terörle ilgili suçlardan mahkûm olmuş 38 ayrı terör örgütü mensubu var... Tutuklular var, hükümlüler var. n İlk defa bir örgüte bakan mahkemenin, bu örgütün ideolojisini, çalışma şekillerini, kendi iç dinamiklerini bilmesi başka... Senelerdir araştırma, kovuşturma yapan mahkemenin bilmesi başka.
İkincisinin gerçeğe ulaşması daha kolay. Yargının işi de gerçeği bulmak.
O nedenle konuyu "kalsın/ kalksın" ekseninde tartışmak yerine, soğukkanlı şekilde değerlendirip, çözüm bulmak daha doğru.