Kanunları kim yapıyor?.. "Parlamento."
Ama... Kanun maddelerini tek tek kim yazıyor?
Başbakan mı?.. Bakan mı?.. Kanun teklifini veren milletvekili mi?
İş yine bürokratın eline bakıyor.
Bu yüzdendir ki... Bizde pek çok kanun "Sorunludur."
Zira... Kanun yapan kadro çoğu kez "Halktan kopuktur."
Biz "Bunları" söyleyince...
Bazı "Örnekler" verince...
Eski dostumuz... Özal'ın yakın çevresinden... Eski bakan Mehmet Keçeciler "Bir anımı anlatayım" dedi.
ANAP henüz eski genel merkez binasında (Kennedy Caddesi) iken...
Hükümet "KDV... Vergi iadesi" ile ilgili bir kanun hazırlığı yaparken...
Başbakan Özal "Arkadaşlarını" partide toplantıya çağırır.
Mehmet Keçeciler, Mesut Yılmaz, Mustafa Taşar, Güneş Taner... Ve daha birkaç kişi...
Toplantı salonunda beklerken...
Özal'ın gelmesi gecikir.
Zira... Özal, partideki makam odasında "Özel bir görüşmededir." Toplantıdakiler, içlerinden bir "Temsilci" seçerler... Temsilci, Mehmet Keçeciler'dir.
Keçeciler, Turgut Özal'a gidecek ve "Toplandık... Sizi bekliyoruz" diyecektir.
"Hikâyenin gerisini" Keçeciler'den dinleyelim:
Turgut Bey'in odasına girdim... Parti binasının "Kapıcısı... Kalorifercisi Sadık Efendi" ile konuşuyordu.
Başbakan "Kanun yapacağız" diyordu... "Bakkaldan alışveriş yaparken fiş isteyeceksin... 100 liralık fiş toplarsan... Devlet sana 2 lira geri verecek."
Sadık Efendi ise "Bakkaldan fiş istemem" diyordu... "Topu topu 2 lira için bakkalla kötü olamam."
Başbakan soruyordu... "Kaç lira için bakkalla kötü olmayı göze alırsın?"
Sadık Efendi cevap veriyordu... "En az 5 lira için."
Özal itiraz ediyordu... "5 lira veremem... Bütçenin dengeleri şaşar... 3 lira vereyim... En çok 3.5 lira."
İşte... Özal buydu... Kanun yapılırken halka sorardı... Bazen kapıcıyı, bazen şoförü karşısına alırdı... Konuşurdu.
Hemşehrimize... Başbakan'ımıza... Sayın Ahmet Davutoğlu'na da aynı usulü uygulamasını tavsiye ederim.