Birinci nesil... Tahta sandıkla Avusturya yolunu tutanlar... Garibanlar... Çoğu hayatta değil... Hayattakiler de yaşlanmışlar.
İkinci nesil... İçlerinde avukatlar, doktorlar, akademisyenler, siyasetçiler, işadamları, gazeteciler var.
Üçüncü nesil... Kimi üniversiteyi bitirmiş, kimi üniversite öğrencisi.
Salon "Onlarla" dolu... Dede, nine... Oğul, kız... Torun... Torun çocuğu...
Biz salonu incelerken... Bir başka türkü başlıyor:
"Yine gam yükünün kervanı geldi,
Çekemem bu derdi de yavrum bölek seninle."
Salonda coşku tavan yapıyor.
Bakıyoruz... "Burada ne oluyor" diye merak eden Avusturyalılar da geliyorlar... Türkü dinliyorlar.
Bu sırada... Bir dede... Sanatçıdan bir istekte bulunuyor:
"Gurbette ömrüm geçecek,
Bir daracık yerim de yok,
Oturup derdim dökecek,
Bir vefalı yârim de yok."
Adile Kurt Karatepe "İstek türküsünü" okurken... İstek sahibi Yozgatlı ihtiyarın yanına gidiyoruz.
Eşini iki yıl önce kaybetmiş.