Peugeot 307'nin yeni reklamı çok sempatik. Ancak geceden satış merkezinin önüne kamp kurduklarında çadırlarını iki ağacın arasına yerleştiriyorlar. Ama sabah olduğunda bir de bakıyoruz ki ağaçlardan eser yok!

NE DEMİŞ?
"Batman bir gün havaya uçacak ama ne zaman?" (Vatan gazetesinden bir başlık) (Yahu benim bildiğim Yarasa Adam Batman zaten nadir olarak yere iner. Ah pardon, Vatan'cıların sözünü ettiği, kanalizasyonlarına benzin karıştığı için havaya uçma tehlikesiyle karşı karşıya olan Batman ilimizmiş!

GAF KÜRSÜSÜ
Ace'nin Ayşe Teyze'si son gördüğümüzde kötü adamlar tarafından kaçırılmıştı. Ama yeni reklamda bir de baktık ki, bizim Ayşe Teyze turunç bahçesinde yeni deterjanı tanıtıyor. Acaba Ace, mafyayı da mı temizliyor?

BİZİM DECODER
The History Channel'da cezanın tarihçesini anlatan belgeseli tüylerim ürpererek izledim. Örneğin eski Roma'da arenaya gelenler sabah erken saatte vahşi hayvanların birbirlerini parçalamalarını izlermiş. Akşamüzeri ise gladyatörlerin dövüşü başlarmış. Aradaki süre ise "mahkumların infazı" ile değerlendirilirmiş. (!) Ortaçağ'da İspanyol engizisyonu tarafından uygulanan mahkeme ve cezalandırma yöntemleri ise insanın kanını donduracak cinstendi. Örneğin cadılıkla suçlanan bir kadından, elini mumun üzerine tutması istenirdi. Eğer suçsuzsa tanrının ona acı hissettirmeyeceği varsayılırdı. Tabii, mahkemeye çıkarılanların hepsi odun ateşinde yanmaya ya da kazanda kaynatılmaya mahkum edilirdi. Almanya'da ise cadıların vücutlarındaki belli bölgelerden kan akmadığına inanıldığı için bir iğneyle kurbanın vücudu delik deşik edilirdi. Mahkeme kayıtlarında, sihirli noktayı bulmak için vücutlara 300'den fazla iğne saplandığı yer alıyordu. Ortaçağ'da uygulanan diğer işkence ve infaz yöntemlerini anlatmaya ise ne dilim varıyor, ne de bu köşenin içeriği izin veriyor. İzledikçe insanın, insan olduğundan utanası geliyor...