BU hafta 'Pişti' programının ağırlıklı konularından biri de şöhretin insanlar üzerindeki etkileri idi. Demet Akbağ, Beyazıt Öztürk ve Hülya Avşar şöhret ile değişen yaşamlarını anlatırken, adeta özeleştiri yapar gibiydiler. Kimi şöhret olmadan önceki hayatını özlediğini söyledi, kimi "Ben şöhretsiz yapamam" demeye getirdi. En güzel benzetmeyi ise Beyaz yaptı: "Ağabeyim anlatmıştı. Şöhret oldukça, etrafınızdaki kabuk genişliyor. Meyvelerin kabuğu içeri doğru büyürmüş. Meyvenin özü ve çekirdeği bu nedenle giderek küçülürmüş. Şöhret de tıpkı böyle bir şey. Zamanla kendi içinize döndüğünüzde, genişleyen kabuğunuz nedeniyle çekirdeğinizi bulamıyorsunuz." Şovmen Beyaz'ın felsefi sözleri bununla da bitmedi: "Şöhret olduğunuzda sizi çalkalamaya başlıyorlar. Tıpkı bir gazoz gibi... Kapağınız ilk açıldığında içinizde biriken gazı şöyle bir çıkartmanız lâzım. Yoksa bu kadar çalkalamaya patlarsınız..."