ARTIK, it dalaşı'nın mahalledeki başıboş köpeklerin gece yarısı kapışması olmadığını iyi biliyoruz. Bu, bir askeri havacılık terimi ve savaş uçaklarının hava manevralarını anlatıyor. Ama ne yazık ki, Ege semalarındaki bu dalaşma her yıl gencecik pilotların ölümüne yol açıyor. Her iki ülkeden... Tabii ki savaşa hazır olmak her ordunun temel görevidir. Mutlaka bu manevraların da askeri açıdan bir anlamı ve gerekliliği bulunmaktadır. Ama nasıl desem, gözümde şöyle bir manzara canlandırıyorum: Türk ve Yunan pilotlar bilgisayar başında. Ellerinde Playstation kumandaları. Gözleri, ekrandaki savaş uçaklarında. Hem dalaşıyorlar, hem eğleniyorlar. Ölmeden, öldürmeden... Biri uçağıyla suya gömüldüğünde, game over oluyor, askeri cenaze töreni değil!.. Sonra da sıkılıp, "Yabancı Damat"ı izlemeye koyuluyorlar... Evet biliyorum, çok hayalperestim. Ama dünyaya barış gelecekse, bu, hayalperestlerin kurduğu hayallerle olacak.