DİLE kolay, Şahane Pazar ekranlara geleli tam 13 yıl olmuş. Süheyl- Behzat Uygur Kardeşler'in neredeyse tüm televizyon kanallarını dolaşan şovu bu kez de geçen hafta sonu TGRT ekranlarında karşımıza çıktı. Süheyl ile Behzat işin püf noktasını bulmuşlar. Türkiye'de insanları eğlendirmek için uzun uzun kafa patlatmaya gerek yok. Hele hedefiniz A/B grubu değilse, işiniz daha da kolay. Şöyle eski panayır eğlencelerinden süzme, bolca aksiyon içeren 4 oyun bulup, stüdyodaki vatandaşları da şova ortak ettiniz mi, gelsin reytingler... Araya üç oynak şarkı, herkesin anlayabileceği türden üç-beş komedi klibi de eklediniz mi tamamdır. Her şeyin çabucak tüketildiği bir ülkede, aynı televizyon şovunu 13 yıldır ekranlarda tutabilmenin sihirli formülü işte bu kadar basit. Süheyl ile Behzat bu kez şovlarına yeni oyunlar da eklemişler. Örneğin cumartesi geceleri müzik yarışmalarından elenenlere yeni bir şans tanıyorlar. Bu bölüm, Erol Köse, Armağan Çağlayan gibi jüri üyelerine vicdan azabı çektirecek cinsten. Ben özellikle Her Durumda Söylenen Şarkı bölümünü beğendim. Yarışmacılara diş hekimlerinin kullandığı türden, ağzın kapanmasını önleyip, dişlerin "pört" diye ortaya çıktığı o aparatlardan takıyorlar. Zavallı vatandaş, bir halı kazanmak uğruna, 32 dişi ortadayken şarkı söylemeye çabalıyor. Ve beklendiği gibi ortaya birbirinden komik görüntüler çıkıyor. Ancak tavsiyem; yarışmacılar seçilirken küçük bir diş taramasından geçirilmeleri. Zira delikanlılardan birinin alt dişleri berbat haldeydi. O haliyle dakikalarca ekranda kalması, muhtemelen reytinglere olumsuz etki yapmıştır. Program sonrası Behzat Uygur ile konuştum. Her zamanki gibi iddialıydı. Hem de "Geçen yıl reytingleri yerlerde sürünen Star'ı ihya ettik. Bu yıl sıra TGRT'de" diyecek kadar...