ŞANSAL Büyüka, Lig TV'deki Dobra Dobra programında çok önemli bir konuyu dile getirdi. Belki hepimizin hissettiği ama bir türlü dile getiremediği ya da adını koyamadığı bir konuydu. Spor programları, izleyiciyi tribünden kaçırmak için adeta el ve dil birliği yapıyordu. Pazar ve pazartesi günü yayınlanan programlara bir bakın: Şike, sağlık skandalı, Çetnik selamı yapan Sırp futbolcular, kulüp başkanlarını suçlayan Federasyon yetkilileri, Federasyon'a diş bileyen kulüp yöneticileri, hakem hataları, şiddet olayları... Bunlar yetmiyormuş gibi bazı spor yorumcularının birbirlerine karşı rekabet ötesi hasmane tutumları... Maç hasılatları giderek azalıyor. Bir dönem Şampiyonlar Ligi ön eleme maçlarını bile kapalı gişe oynayan Galatasaray, şimdilerde Avrupa maçlarına taraftar çekmek için teknik direktör düzeyinde promosyon çalışmaları yürütüyor. Tamam, takımlarımızın ortaya koyduğu futbol da pek çekilir cinsten değil. Ama bizler ligin en keyifsiz günlerinde bile dolu tribünlere alışığız. Şansal Büyüka'nın görüşüne tamamen katılıyorum. Spor programları bardağın hep boş tarafını göstermeyi alışkanlık haline getirdiler. Kötü ve çirkine tanıdığımız şansı, iyi ve güzele de göstermek zorundayız. Yanlışları, eksikleri görmezden gelelim demiyorum ama lütfen biraz da sporun keyif veren yanlarını ekrana taşıyalım.