HER milli maçta gözüm formalarımıza takılıyor. Kafamda hep aynı soru: "Neden şöyle ilk bakışta 'Hah, bu Türk takımı' diyeceğimiz, karakteristik bir formamız yok?" Formamız düz kırmızı. Şort ve tozluklarımız da... Yıllardır bu tip giyinen ve adı "Kırmızı Şeytanlar" olarak anılan Belçika Milli Takımı'ndan hiçbir farkımız yok. Sol göğüs üzerinde Türk bayrağı, sağ göğüste aynı büyüklükte spor giyim firmasının logosu... Sözüm, bu ülkenin anlı şanlı modacılarına ve Futbol Federasyonu yetkililerine... Bugün Türk modacılar çıktıkları her uluslararası defilede çılgınca alkışlanıyor. (Son olarak Paris Moda Günleri'nde Hüseyin Çağlayan ayakta alkışlanmıştı.) Atıl Kutoğlu, Dice Kayek, Cemil İpekçi, Hakan Yıldırım ve daha niceleri dünyayı sallarken, Türk kreasyonları trend oluştururken, milli takımımızın bu kadar sıradan bir görüntüyle dünya vitrinine çıkmasını bir türlü kabullenemiyorum. Yıllar önce giydiğimiz, göğsünde kalın şerit, içinde ay yıldız olan forma bile bugünkünden daha ayırt edici bir görüntüye sahipti. Geçen yıl bu konuda bazı girişimlerde bulunulmuştu. Modacılar bir kaç desen karalamışlardı. Ama bu girişim bir "fanteziden" öteye gidemedi. Buradan Futbol Federasyonu'na çağrıda bulunuyorum. Çimler üzerindeki bu "sıradanlığı" ortadan kaldırmak için Türk modacılarıyla el ele verin. "Anlaşmalı olduğumuz firma ne önerirse, onu kabul ederiz" basiretsizliğinden bir an önce kurtulun... Eminim, dünyanın en güzel bayrağını, zevkli ve karakteristik bir formaya dönüştürmek, bizim yetenekli modacılarımızın bir kaç gününü bile almayacaktır.