BU hafta Beşiktaş-Kayserispor maçında sahaya konan martı, hem spor gazetelerine hem de Maraton programına konu oldu. Gazeteler, sahadaki martının fotoğrafını birinci sayfalarına basıp, "Beşiktaş'ın iki puanı kuş olup, uçtu" başlığını attılar. Erman Toroğlu da Lig TV'deki Maraton'da "pozisyonu" uzun uzun değerlenirdi. Önce, "yıllardır bir türlü mezun etmediği" öğrencisi Şansal Büyüka'ya sordu: "Şimdi top, martıya çarpıp, yön değiştirerek gol olsa ne olur?" Büyüka kendinden emin yanıtladı: "Ben gol veririm kesinlikle..." Toroğlu, İngiliz mürebbiye edasıyla konuştu: "Gol geçersiz olur. Topun kuşa çarptığı yerden oyun hakem atışıyla başlar." (Şansal ağabey sen bu yıl da diplomayı unut en iyisi!..) Daha sonra programda uzun bir "martı geyiği" çevrildi. Toroğlu sahada dolaşan martının görüntülerini tekrarlatıp, konuşmaya başladı: "Bence bu martıyı federasyon göndermiştir. Hani koridorlarda futbolcular ne konuşuyor? İleride lazım olur diyerekten.. Yoksa niyet mi çektireceklerdi kuşa? Belki de haber gönderdiler, posta güvercini olarak kullanıp..." Sahaya tesadüfen konan bir kuştan bunca futbol yorumunu da ancak Erman Toroğlu çıkartırdı zaten!..