Ata Demirer'in Kanal D ekranlarında bu hafta gala yapan Hacıyatmaz programını inceden inceye eleştirmek için zamanın henüz erken olduğunu düşünüyorum. Zira Ata ve ekibinin süreye ihtiyaç duyduklarını düşünüyorum. Ancak "Tekerlek kırıldıktan sonra yol gösteren çok olur" derler. Bu nedenle vakit geç olmadan naçizane tespitlerimi sıralamak istiyorum. Ata'nın "ilk gece heyecanını" anlayışla karşılıyorum. Ancak ondan beklediğim, daha profesyonelce davranmasıydı. Konuk seçimini de pek doğru bulmadım. Aydın Boysan, Kamuran Akkor ve Oya Aydoğna gibi üç "nostaljik" konuğun birden genç seyirciyle aynı anda buluşturulması bana "abartılı bir iyimserlik" gibi geldi. Bir de Ata, televizyondaki gücünü "taklit" ve "canlandırma" yeteneğinden alıyor. Oysa "talk show" bir başka uzmanlık alanı. Ata'nın kendini "sohbet" konusunda da geliştirmesi gerekiyor. Ayrıca Hacıyatmaz'daki yeni tiplemeler, daha önce Korsan TV'de izleyip, hayran olduklarımızın çok altında kalmış. "Hacıyatmaz yatacak mı?" endişesini taşıyanlardan değilim. Ama Ata'nın bu "verileri" kısa zamanda değerlendirip, toparlanması gerektiğini düşünüyorum.