Geçen hafta Popstar Alaturka'yı izledikten sonra bu sütunlarda kaleme aldığım yazıda Bülent Ersoy'dan "Tek kişilik jüri" diye söz edip, özel hayatındaki olumsuzluklar nedeniyle yarışmada gereğinden fazla "dominant" tutum sergilediğini yazmış ve naçizane uyarmıştım. Aslında perşembenin gelişi, çarşambadan belliydi. Ersoy bu hafta esti, gürledi. Önce Orhan Gencebay'ı küstürdü, ardından Armağan Çağlayan'ı sert bir üslupla susturdu. Bülent Ersoy zeki bir insandır. Özel hayatındaki krizi iyi yönetip, bu işten yara almadan sıyrılacağına eminim. Ancak bu arada olan Popstar Alaturka'nın yarışmacılarına ve izleyicilerine oluyor. Adaylar, bilgilendirici müzikal eleştiri beklerken, Bülent Ersoy kaynaklı gerilimden olumsuz yönde etkileniyorlar. Ekran karşısında Türk Sanat Müziği keyfi yaşamak isteyenler ise "Sus be" şeklindeki kahvehane ağzı, bitirim çıkışlarından son derece rahatsız oluyorlar. Daha fazla "kahinlik" yapmadan, bir kez daha konuya dikkat çekeyim istedim...