Günlerdir bir bardak suda kopartılan fırtınayı hayretle izliyorum. Yapım şirketinin bir çalışanı, iki harfi yanlış yazdı diye kıyametler koptu. Yapım şirketi, "Hata sehven yapılmıştır" deyip özür dilerken, RTÜK "Dizinin hiçbir yerinde söz konusu karakterin ismi Nur Serter olarak geçmemektedir" diye açıklama yaparken; hem CHP, hem AK Parti cephesinden bazı siyasetçiler, diziyi izlemedikleri halde, kulaktan dolma bilgilerle çıkıp atv'nin bağlı bulunduğu Turkuvaz Medya Grubu için kınama mesajları yayınladılar.
Bundan daha büyük bir 'yargısız infaz' olabilir mi? Bırakın bir yapımcının CHP'li vekile 'fahişe' diyebilmek için diziye harcadığı 2 milyon doları havaya savuracak kadar salak olmasını; koskoca medya grubu, bir milletvekilini zor durumda bırakmak için neden böyle saçma bir komploya tevessül etsin? Ben buna ihtimal veren ve bu konuda sadece Twitter dolduruşlarından ilhamla atıp tutan Bakan'ın da, milletvekilinin de her türlü yetkinliğinden şüphe duyarım.
CHP'li Nur Serter'den yapım şirketi defalarca özür diledi. Şimdi birilerinin Turkuvaz Yayın Grubu'ndan özür dilemesi gerekmiyor mu? (Bu yazı, cuma sabahında kaleme alındı. Umarım size ulaşana kadar beklentim gerçekleşmiş olur.)