Kıvanç Tatlıtuğ'un oyunculuğunu ilk televizyon dizisinden bu yana destekledim. Çünkü işine dört elle sarılıyordu. Yılların tiyatro oyuncularına yaraşır bir ciddiyetle oynuyordu. Rolünün hakkını vermek için her gün daha fazla çalışıyor, didiniyordu. Aşk-ı Memnu ile oyunculuk gücünü herkese kanıtladı. Kuzey Güney ile üstüne cila çekti. Şimdi ülkenin en önde gelen birkaç aktöründen biri...
Kıvanç Tatlıtuğ'un son yaptığını duyunca içimden koca bir "Helal olsun" daha çektim. Kıvanç, yeni sinema filmi Kelebeğin Rüyası için tam 7 kilo vermiş, vermeye de devam ediyormuş. Görüntülerini izleyince gözlerime inanamadım.
Kuzey Güney'deki o kas yığını sokak dövüşçüsü gitmiş, yerine üflesen yıkılacak, çelimsiz bir oğlan gelmiş. Omuzları, avurtları çökmüş, boynu ip gibi incelmiş, rengi sararıp solmuş... Çünkü filmde oynayacağı karakter öyle biriymiş...
Günümüzde kilo vermek de almak da artık çok kolay. Bu nedenle "7 kilo vermenin neresi zor?" diyebilirsiniz ama unutmayın ki, bu yıl herkes Kıvanç'ın karnındaki "baklavaları" konuştu. Başkası olsa, bu fiziğin üzerine yatıp sadece yakışıklılığı ile işi götürürdü ama Kıvanç öyle yapmadı. Vücudunu verimli bir tarla gibi kullandı. Akıllı bir çiftçi gibi her sene yeni bir tohum ekti, farklı bir ürün aldı ve en bereketli hasadı topladı. Bunun örnekleri sadece Hollywood'da yaşanır sanırdık. Kıvanç bizimkilerin ezberini bozdu.
Hangi bizimkilerin mi? Yıllarca sadece "Clark atarak" işi götürenlerin... Midesine "baklavaları" doldurduktan sonra yan gelip yatanlar, size söylüyorum: Şimdi kımıldanma zamanıdır. Zira Kıvanç'ta birleşemeyenler, tasada birleşir!