SEDA Sayan'ı gerçekten severim. Televizyon ekranına da pek yakıştırırım. Ortalama televizyon seyircisinin ruhunu ondan daha iyi anlayan, bu kitle ile direkt temas kurabilen, onlar gibi düşünüp hayatı onlar gibi yorumlayabilen ender televizyon karakterlerinden biridir. Bu nedenle birazdan yapacağım eleştirinin Seda Sayan ile değil, 'formatla' ilgili olduğunu peşinen söylemek istiyorum.
Efendim, daha önce de yazdım. Kaynana Gelin Seda'ya Gelin programı şaka ve televizyon fantezisi sınırlarını giderek daha fazla zorlamaya başladı. Eğlence olsun diye gelinleri, kaynanaları, damatları kafa kafaya tokuşturmanın da bir sınırı olmalı. Yoksa stüdyoda ya da program sonrası ciddi bir aile faciası yaşanması an meselesi.
Bence programın ismi acilen 'Kaynana Gelin Birbirinize Girin' olarak değiştirmeli.

EVLERDEKİ KIYAMET
Neden mi bu kadar kaygılıyım?
Pazartesi günü programda sorulan soruyu ağzım bir karış açık dinledim de ondan...
Damada soruldu: "Eşin ile annen aynı anda denize düştü. Ama senin bir tek can simidin var. Kime atarsın?"
Haydi buyurun bakalım...
Anne gözlerini dikmiş, oğlunun ağzının içine bakıyor. Gelin, "Ya beni söylemezse?" diye tırnaklarını kemiriyor. Sonunda damat, "Eşim" diyor. Gelinin kaynanasının yüz ifadesi burada anlatılacak gibi değil. 'Yıllardır koynumda yılan beslemişim' bakışı... Gelin ağlasın mı gülsün mü bilemiyor. Bir başka damat adayına aynı soru yöneltiliyor. Ama bu kez kaynana, gelinini evladından ayırt etmiyor. "Ben ne zaman oğlumdan gelinim Sevda'nın ismini duysam, ağlarım.
İnşallah 'Eşim' der" diyor. 'Allah herkese böyle kaynana nasip etsin' duaları stüdyoyu kaplıyor.
Bir damat şöyle yanıt veriyor: "Can simidini eşime atardım.
Çünkü o, bundan sonra benim hayatımı paylaşacağım kişidir. Annemi de babam kurtarsın bir zahmet!.."
Bu yazdıklarım, buzdağının görünen kısmı.
Bir de programı izleyenlerin aynı soruyu birbirlerine yönelttiklerini düşünsenize...
Evlerde ne kıyametler kopuyordur kim bilir...

EN YARATICI AKSİYON
Eh, yiğidi öldürdüğümüze göre hakkını da verelim:
Şu 'yayık yarışması' bana göre son günlerde izlediğim en yaratıcı televizyon olayı idi. Gelin ile kaynananın beline göbek atmak için kullanılan o püsküllü eşarplardan bağlanıyor. Ama bu kez teçhizata bir de kapaklı kavanoz ekleniyor. Yarışmacılar; içine yoğurt, su ve tuz koyup, bellerine bağladıkları kavanozu göbek atarak çalkalamaya başlıyor.
Şovun sonunda yayık gibi çalkalanan kavanozların içindeki ayranları yudumlayan damat, annesinin mi yoksa karısının mı daha iyi ayran çalkaladığına karar veriyor. Dünyadaki yarışma formatlarının efendisi Endemol'ün sahipleri, görünce kim bilir ne kadar kıskanmışlardır!