Televizyon sektöründe öyle kaotik günler yaşıyoruz ki, bir dizinin tutup tutmayacağını kimse önceden bilemiyor.
Yıllarını sektöre vermiş kişiler şöyle dursun, illüzyonist ve mentalist Aref bile bu konuda fikir yürütemez halde!
Okurumuz Sümeyye Akdeniz de erken vakitte ekrandan elini ayağını çeken 'Hayat Yolunda' dizisinin neden tutmadığını kendi fikirleri ışığında açıklamaya çalışmış: "Sevgili Yüksel Bey, sizce bizim dizilerimizin tutmama sebebi nedir? Bu işin ehli olduğunuz için size soruyorum tabii ki.
Sormakla birlikte kendi fikrimi de söylemek istiyorum. Olayların içine çok fazla entrika ve aşk üçgenleri girdiğinden midir nedir ama en güzel oyuncularla da çekilse diziler tutmuyor ve ekrandan kaldırılıyor. Mesela, Hayat Yolunda dizisi... Dizide eskiden beri oyunculuğunun yanında yakışıklılığıyla da tanıdığımız Ediz Hun gibi bir cevher vardı ama bu bile diziyi kurtaramadı.
Aslında senaryo açısından çok fazla olayı içine alabilecek bir diziydi. Bunu Doktorlar dizisinde netçe görmüştük. Her bölümde bir hasta gelir, onun rahatsızlığı giderilirken seyirciye sağlık hakkında bilgi verilir, seyirci de kendine düşen payı alırdı. Bunun yanında ufak tefek aşk sorunları da yaşayıp hayattan dersler verirlerdi.
Ama bu dizide (Hayat Yolunda) doktorların kendi aralarındaki olaylar, aşk hakkındaki gel-gitleri bitmedi ki hastalarla ilgili sorunları halletsinler, biz de bir şeyler öğrenelim..."
Bu arada hazır söz sağlık konulu dizilerden açılmışken, Show TV'de yeni yayına başlayan Acil Servis dizisiyle ilgili bir okur yorumunu da paylaşayım. Okurumuz Sevgi Erol, diziyi şöyle değerlendirmiş: "Yüksel Bey, Acil Servis dizisini gerçekçi buldum. Öyle ki, yaşlı adamın karısı için verdiği mücadelede gözlerim doldu. 'O yaşasın, ben onsuzluk nedir hiç bilmedim, onsuz nasıl yaşayacağımı bilmiyorum' demesi aşkın 80 yaşında bile devam edebileceğini gösterdi. Ömrümüzün son deminde, hatta öldüğümüzde bile elimizi bırakmayacak bir aşk yaşamak dileğiyle..."