Fox'ta yayınlanan İnadına Aşk dizisinde bir şirket var. Şirket değil, sanki gece kulübü...
Belli ki şirketin bir giyim kuşam yönetmeliği var; 'Etek boyları bir karışı geçmeyecek' filan gibi... Asistanından ürün müdürüne kadar hemen her kadın çalışan işe değil de sanki gece gezmesine ya da partiye gider gibi giyiniyor. Öyle ki, baş kadın karakter o şirkette işe başlayacağı ilk gün 'Onların arasında ezik gibi duramam' diyerek, ağabeyinden gizli aldığı dekolte kıyafeti şirketin otoparkında giyiyor. Böylelikle şirketin sahibini daha fazla etkilemeyi düşünüyor.
Evet, özellikle büyük kentlerin plazalarında hanımlar, giyim kuşamlarına son yıllarda daha fazla özen gösterir oldu. İçlerinde son derece iddialı giyim tarzlarını benimseyenler de var. Ama dizideki şirket gibisine ben hiç rastlamadım. Kamera, ofisleri dolaşmıyor da sanki Pirelli Takvimi'nin sayfalarını çeviriyor! Öyle ki; şirketin ortağı olan ağabey, aynı şirkette çalışan kız kardeşinin kıyafetini aşırı seksi bulup hemen değiştirmesini istiyor.
Tutucu, bağnaz biri değilim elbette. Hele konu giyim kuşam olunca, her daim özgürlükten yana tavır koymuşumdur. Ancak hâlâ karısını, kızını işe göndermeyip evde oturtmayı 'namus meselesi' sayan önemli bir kesimin mevcudiyeti ortadayken, kadınların kariyer sahibi olmaları için sadece kısa etek boyuna ve daracık elbiselere ihtiyaçları varmış gibi bir algı yaratmanın sakıncalı olduğuna inanıyorum. Diziye cazibe katmak adına girişilen bu tür yöntemlerin her şeyden önce 'kadınları aşağılayan' bir yaklaşıma zemin hazırlayacağı ihtimaline vurgu yapmak istiyorum.