Öyle bir maçtı ki; dramatik yapısıyla, dizilerin cümlesine taş çıkarttı. Liverpool ile Real Madrid arasındaki Şampiyonlar Ligi finalinde yok yoktu.
Entrika, acı, mutluluk, gözyaşı, kahkaha, duygusallık, şiddet... Eskilerin deyimiyle '32 kısım tekmili birden' bir mücadeleydi. Hepimizin seyretmek için gün saydığı Liverpool'un Mısırlı yıldızı Muhammed Salah'ı, Real Madridli Ramos acımasızca sakatlamasına rağmen sahada kaldı. Bale'in attığı ikinci gol bana göre 'yüz yılın en estetik golü' idi.
Böylesine önemli bir finalde rakibe iki gol armağan eden Liverpool kalecisi Karius'un yaşadığı dramın yanında ise 'Kadın' dizisindeki 'Bahar'ın yaşadıkları şaka gibi kaldı!
Karşılaşma sonunda yaşanan muhteşem centilmenlik kareleri de unutulacak gibi değildi. Tüm Real Madridliler ağlamaktan gözleri şişen talihsiz kaleci Karius'u teselli yarışına girdi.
Liverpool Teknik Direktörü Jürgen Klopp, kupayı kazanan rakip futbolcuları ve teknik heyeti tek tek tebrik edip alkışladı. Kupa seremonisinde Real Madridliler koridor oluşturup rakiplerini kürsüye alkışlarla uğurladılar. Aklıma bizim derbilerde yaşananlar geldi, utandım...
Maçın futbol kalitesi de muhteşemdi. İzlerken 'Acaba Tüketici Hakları Derneği'ne mi başvursam?' diye geçirdim içimden. Öyle ya, bizim ligde bana bir sezon boyunca 'futbol' adı altında izlettikleri şey, merdiven altı üretimi bal lezzetindeydi... Liverpool ile Real Madrid'in oynadığına eğer 'futbol' deniyorsa, bizdekinin mutlaka başka bir adı olmalıydı.
Gelelim çok ciddi uyarıma: Yakında TRT'de Dünya Kupası maçları Rusya'dan yayınlanacak.
Şampiyonlar Ligi finali de aynı yerdeydi ve organizasyonun küçük bir provası niteliğindeydi. Ancak TRT yayınında spiker Kerem Öncel'in sesi, görüntüden bir-iki saniye önce gelince, maçın tüm seyir zevki kaçtı.
TRT'nin bu teknik aksaklığı giderip ses ile görüntü arasındaki senkronizasyonu mutlaka sağlaması lazım.
Yoksa hasretle beklediğimiz Dünya Kupası büyük bir eziyete dönüşecek.