Artık eğitim sistemimizde 4 tatil var. İkisi ara tatil, biri sömestir tatili, diğeri de yaz tatili... Öğrenciler geçen cumartesiden beri 9 günlük ara tatile başladılar. İyi de bu neyin tatili? Çocuklar zaten uzun pandemi günlerinde okuldan iyice soğumuşlardı. Bütün okullarda onları yeniden ders sistemlerine alıştırmak için oryantasyon yani uyum çalışmaları yapılmıştı. Çocuklar tam yeniden okul hayatına alışmaya başladılar ki, araya yeniden tatil girdi. Öğrencilerin büyük bölümü zaten pandemi nedeniyle eğitimde geriye gitmişti. Bazı okullarda telafi dersleri bile veriliyordu. Aileler de bir yıldır evde çocuklarını oyalamaktan bitkin düştükleri için okulların açılmasını dört gözle bekliyorlardı. Ancak araya giren bu 'gereksiz' tatil ile onlar da yine eski günlere dönmek zorunda kaldılar.
Bu tatil, turizmciler zararlarını telafi etsin diye konulmuş olabilir. Ama öncelikle telafi etmemiz gerekenin 'eğitim' olduğu düşüncesindeyim. Yok eğer ara tatillerin amacı okullarda Kovid-19'un yayılmasını önlemek için bir 'bariyer' oluşturmaksa, o zaman da okulların tam güvenlik sağlanmadan açılmaması gerekirdi.
Sözün özü, neresinden baksanız 'gereksiz' bir tatil... Üstelik de eğitimi tatil değil 'tadil' etmemiz gereken bir dönemde...

İnternette silah satışı yasaklansın
Bu kim bilir aynı konuda yazdığım kaçıncı yazı... İnternetten silah satışı ya-sak-lan-sın!.. Mimar Başak Cengiz'i öldüren caninin evinde cinayet aletinin yanı sıra onlarca Samuray kılıcı bulundu. Katilin, 'en keskinini' bulabilmek için internetten pek çok kılıç satın aldığı ortaya çıktı.
Samuray kılıcı kanunlarımız gereği 38 yıldan bu yana 'öldürücü silah' kabul ediliyor. Eğer üzerinizdeyken yakalanırsanız, 2 ile 5 yıl arası hapis cezasına çarptırılmanız mümkün. Gelin görün ki bu silah internet üzerinden çatır çatır satılıyor. Aynı durum, pompalı tüfekler için de söz konusu. Millet arabasının bagajında kriko ile beraber pompalı tüfek de bulunduruyor. Bu nedenle en küçük trafik tartışması cinayetle sonuçlanıyor. Türkiye, beyzbol ligi bulunmamasına rağmen dünyada en fazla beyzbol sopası satılan ülke. Neden? Herkese bir 'Haydar' lazım da ondan (!) Ruhsatsız tabanca bulundurma liginde de dünya şampiyonluğuna oynuyoruz. Ayrıca uzaktan göz muayenesi ile verilen avcı tezkeresini alan herkes duvarına bir çifte asabiliyor.
Diyeceğim o ki; Türkiye, ABD ile beraber bir bireysel silahlanma cenneti! (Yoksa cehennemi mi demeli?) Haydi Amerika'nın 'Vahşi Batı' geleneği var diyelim. Japonlar'da ise sepuk ve harakiri bir şeref meselesi. Peki ya bize ne oluyor?

Justin bacı
ABD'nin en çok sevilen ama bir o kadar da nefret edilen sıra dışı pop şarkıcısı Justin Bieber, yine adından söz ettirmeyi başardı. Son konserine başörtüsü takarak çıkınca tepkiler çığ gibi büyüdü.
Başörtüsü takan erkeklere son olarak bir moda firmasının defilesinde rastlamıştım. Sırım gibi civan, mert delikanlılara başörtüsü takıp, uzun etek giydirerek podyuma salmışlardı. Eminim ki, o modacı bunu adından söz ettirmek için yapmıştı. İyi de Justin kardeşin bu saatten sonra adından söz ettirmeye ihtiyacı var mı ki? Neden maymun ettin ki kendini canım kardeşim?
Evet, Justin'ci gençler. Gelsin bakalım linçler...

Gaf kürsüsü
Kim Milyoner Olmak İster?'de "Ağrı Dağı'nın, Türkiye'nin genellikle nesi olduğu söylenir?" sorusuna "Çatısı" yerine "Eteği" yanıtını veren yarışmacı elendi. (Aklı Ağrı Dağı Eteğinde türküsüne gitmiş olmalı)

Zap'tiye
Samuray kılıçlı katil, izlediği Uzak Doğu filmlerinin etkisinde kalmış. Yahu biri de ekranda izlediği Nihat Hatipoğlu'nun, Mimar Selim Yuhay'ın, Vahe Kılıçarslan'ın, Haluk Levent'in etkisinde kalsın be kardeşim!..

Ne demiş?
Kim Milyoner Olmak İster?'de mucit genç, geliştirdikleri bir başlık sayesinde felçli hastaların evdeki aletlere hükmedebildiklerini, örneğin televizyonu açıp kapatabildiklerini söyleyince Kenan İmirzalıoğlu sordu: "Peki menemen de yapabiliyor mu?"