Nazire-Hüsnü Şenlendirici çifti, oğullarının özel bir gecesinde bir araya geldiklerinde "İşte özlediğimiz görüntü bu" diye bir yazı yazmıştım. Çünkü onca seviyesizliğin ardından bir medeni buluşma içimi ısıtmıştı. Ama boşuna umutlanmışım... Nazire Hanım konuşmaya devam ediyor çünkü... Şimdi de "Hüsnü 2 milyon YTL'yi verse de boşanmam" demiş. (Gerçi bu rakamı mahkemeden o değil, onun adına avukatı talep etmiş.) Bir ara Yeşim Salkım da birilerine mesajlar vermeye çalışırken kocası için "Tapusu bende" demişti. Ama sonra tapudan kendi isteğiyle vazgeçti. Nazire Hanım da aynı tutumda. Ne olursa, her ne yaşarsa yaşasın fark etmiyor; "Yeter ki tapusu bende olsun" diyor. Kocan bir başkasını mı sevmiş? Olsun fark etmez... Adam artık seninle mutlu değil miymiş... Olsun fark etmez... Adam artık kendine yeni bir hayat yolu mu bulmuş... Olsun, fark etmez... Peki ne fark eder? İlla ki yanında, elinin altında olması mı? Başka bir insana yar olmaması mı? Boşandıktan sonra birbirlerine hayatı zehir eden bütün çiftlere sormak lazım; Kendiniz için bir başka hayatın olabileceğini hiç hayal edemez misiniz?