Geçtiğimiz bayram tadına doyulmaz bir Bülent Ersoy gecesi yaşamış, o geceyi de sizlerle paylaşmıştım. Özel hayatı ile ilgili ardı arkası gelmeyen haberlerden sonra çölde vaha gibiydi sadece onun sesiyle, sanatıyla buluşmak... Ve demiştim ki; "Onca kavganın gürültünün içinde kendini ifade etmeye çalışmalara gerek var mı? Bir tek Bülent Ersoy yeter bize oysa..." Aradan çok zaman geçmedi ama çok şey oldu, bitti yine sesten, sanattan uzakta... Önce eşi Armağan Uzun ile darıldı. Boşanma haberleri falan gündemi meşgul etti. Sonra da barıştılar. Barışma İzmir'de olmuş. Ve Armağan'ın çalıştığı mekanda, barışmanın şerefine 1800 şişe şampanya açılmış. İzmirli meslektaşlarım alınmasınlar ama Bülent Hanım bu şovu İstanbul'da, İstanbullu gazetecilerin önünde yapamazdı gibi geliyor bana. Yani 1800 şişe şampanyayı kimse bizimkilere yutturamazdı. Hem bu gazoz değil ki; öyle ha deyince bulunsun! 10-15 masanın bulunduğu, 80-90 kişilik bir mekanda sergilenen bu şov, inanılırlığını daha en başından yitirdi gözümde. Eminim Bülent Ersoy, bu şovun medyada yer aldığı alanı gördükçe böbürlenmiştir. Armağan ise kiminle dans ettiğini iyi anlamıştır. Yani Bülent Ersoy varsa Armağan da var, yoksa o da yok. Anında geldiği yere döner!