Geçenlerde 'Sinyora Enrica ile İtalyan Olmak'ı yazmıştım. Yarattığı onca sansasyona, medyadan aldığı onca haber desteğine rağmen; film, gişede başarıya ulaşamadı ve toplam 15 bin kişi tarafından izlendi. Maliyeti nedir, zarar hanesine ne yazılmıştır, yapımcı bunu nasıl karşılayacaktır, bilmiyoruz... 16 ay boyunca medyaya pompalanan film, ne yazık ki vizyonda fazla kalamadı. Şimdi benzer bir durum 'Bir Avuç Deniz' filminde yaşanıyor. Sanırım yönetmen, sinema filmi çekerken bile, reklamcı kimliğinden bağımsız hareket edemedi. Ve aylarca medya, Berrak Tüzünataç'ın çektiği-çekmediği sahnelerle bombardımana tutuldu.

HABERLER İŞE YARAMADI
Bunca yıldır bu işlerin içinde olunca, ister istemez bizde de bir süzgeç oluşuyor. Yani neyin reklam, neyin gerçek olduğunu, hangi haber bülteninin ne amaçla yazıldığını çok güzel anlıyoruz. Türk halkı da anlıyor. 'Sevişti, soyundu, sevişirken özel güvenlik önlemleri alındı...' gibi başlıklarla akıp giden haberler belli ki bir şeye yaramamış... Hem zaten Berrak Tüzünataç da dublör poponun çok yakın plan çekildiğini görünce; 'Bunu ben zannederler' diye isyan edip o sahneleri de filmden çıkarttırmış. Sonuç? Filmi 32 bin kişi izlemiş. Oysa aylardır sergilenen üstün PR performansından sonra daha etli butlu bir rakam bekliyorduk.