Bir süredir sürücüsüz taksiler gündemde. Şu sıralar New York sokaklarında da test sürüşleri yapılıyor. Çoğu zaman en yakınlarımızın araba kullanımına bile güvenemiyorken 'Robotun kullandığı arabaya güvenir misin, güvenmez misin?' soruları soruluyor. Açıkçası ben güvenmiyorum. Test sürüşleri başladığından bu yana birçok hata görüldü mesela ortaya, sola dönüşler tam olmuyor.
Her şey tam düşünülmemiş, örneğin polisin müdahale ettiği sokaklarda robot araba şaşırabiliyor. Taksi sürücüleri bu hatalı sürümlerden memnunlar çünkü 'Yakında işsiz kalacaksınız' söylemlerinin gerçekçi olmadığı düşünülüyor. Google, Tesla, Uber gibi büyük teknoloji ve otomobil şirketleri, sürücüsüz taksi projelerine yatırım yaparak bu teknolojiyi geliştirmeye çalışsalar da hala ciddi problemler var.
Öte yandan güvenlik meselesi tartışmanın merkezinde yer alıyor. Bazı insanlar, sürücüsüz araçların her türlü durumu öngöremeyeceğini ve insana müdahale gerektiren anlarda sıkıntı yaşanabileceğini düşünüyor. Teknolojinin gelişimi devam etse de güvenlik ve pratiklik sorunları hala çözülmeyi bekliyor.
Özetle New York gibi karmaşık trafiğe sahip şehirlerde, sürücüsüz taksilerin her zaman hatasız çalışması pek mümkün görünmüyor. Ancak bu teknolojiye olan ilgi ve yatırımlar devam ediyor ve gelecekte daha fazla bilgi ve deneyimle belirsizlik azalabilir. Sürücüsüz taksilerin gerçekten yaygınlaşıp yaygınlaşmayacağını, sadece bir pazarlama hareketi olup olmadığını zaman gösterecek.
BU HAYATTA KİM TÜKENİR?
Klinik psikolog Gökhan Çınar ders gibi bir video yayınlamış. Hayatta en çok kimlerin tükendiğini anlatıyor... Hayatında hiç yoruldum diyememiş yorgunların tükendiğinin altını çizerek aslında tam da günümüz insanının bu sebeple tükendiğini anlatıyor. Videonun en çarpıcı bölümü ise "Hayali olmayan yolu hedefi zanneden ve o yolda ağır yükler taşıyanlar tükenir" diyor. Kimse bunun farkında değil, herkes bir hedefin peşinde ama bunun hayallerle bir alakası yok, alışılmış, öğrenilmiş kalıplar. Sonra "Varoluşuna uymayan başarıları hep küçümseyen ve aslında doyuma hiç ulaşamayanlar tükenir" diyor. "Kendine öğretilen mükemmeli başarmanın kendisi için iyi olduğunu düşünen ama bununla kendini hiç iyi hissedemeyenler tükenir" diyerek de devam ediyor. Bundan daha doğru açıklanamazdı herhalde, tükenmişlere bir bakın hepsi birebir uyuyor.
"Durun" diyor, "Durmayı bilin, yorgunum ben bugün hiçbir şey yapmak istemiyorum diyebilin" diyor. İşte tam bu öneri de günümüz insanının açmazı... Sosyal ortama karşı dirençli olamamak, hayır diyememek, ben acaba bir şey mi kaçıracağım hisleri. İşte tükendiğinizin bir diğer resmi de bu, halbuki bir şeyleri kaçırmak da kaçırmamak da hayata dahil ama kendini unutarak kaçırmamalı. "Maskesini takıp kırgınlığı yutanlar en çok tükenir. Neye kızdın, üzüldün... Hayal kırıklığını yaşa, içine atma" diyor.
Takdir edilmedikçe kendini takdir edemeyenler var bu da önemli konu başlığı... İnsan kendini bilmeli, kendini takdir etmeli, önce başkalarından onaylanma ihtiyacı beklemeden yapmalı bunu...
NFT ARAŞTIRMASI ŞAŞIRTTI
NFT'lerle ilgili yapılan bir araştırma sonucu birçok kişiyi şoka uğrattı. Bir kripto platformunun 'Ölü NFT'ler: NFT Pazarının Gelişen Manzarası' adlı yakın tarihli bir raporunda, token'ların yüzde 95'inin bugün neredeyse değersiz olduğu belirtildi.
Şirket, analiz edilen 73 bin 257 NFT koleksiyonundan 69 bin 795'inin piyasa değerinin artık sıfır olduğunu tespit etti. Başka bir deyişle, tahminen 23 milyon kişi tarafından satın alınan koleksiyonların yüzde 95'i, aslında hiçbir değeri olmayan JPG'lerin münhasır haklarına sahip olmuş oldu. Bu kadar hayal kırıklığı bence NFT dünyası için çok fazla.
