Dün ATV Genel Yayın Yönetmeni Adem Gürses'in yanına röportaja gitmiştim. Tam 'Ben Onu Çok Sevdim' dizisini konuşuyorduk ki, odaya bir dosya geldi. Pana Film, ilk bölümün kaba montajını yollamış.
Diziyi medyadan ilk izleyen ben oldum yani...
Hepsini izlemedim tabii, bazı bölümlere baktım sadece.
Bir sahnede İnönü, Celal Bayar'dan Demokrat Parti'nin köy enstitülerine karşı çıkmaması, dış politikada değişiklik yapılmaması gibi birçok konuda garanti istiyordu. Etkileyici bir sahneydi. Şemsi İnkaya büyük oyuncu, İnönü'yü de müthiş oynuyor. Tabii çok da tartışılacak bu karakter; "Bizim bildiğimiz İnönü, böyle biri değil" diyenler de olacak, "Hayır efendim, İnönü olduğu gibi yansıtılmış" diyenler de çıkacak. Herkes kendi siyasi görüşüne göre yorumlar yapacak.
Elbette bu bir belgesel değil, kurgusal bir öykü. Quentin Tarantino da intihar ederek hayata veda eden Hitler'i, filminde bombayla havaya uçurmuştu! 'Muhteşem Yüzyıl'da da Kanuni'nin harem maceraları çok tartışıldı.
Kimileri "Ecdadımızı böyle yansıtamazsınız" dedi, kimileri ise "Bunlar gerçekler, harem de Osmanlı'nın bir gerçeği" dedi. Yani bu tartışmalar hiç bitmez.
Sanılanın aksine; bu tartışmalar, diziye reyting kazandırır. 'Muhteşem Yüzyıl'ın tepki ala ala fenomen olduğunu unutmayalım.

DİZİDE MALZEME ÇOK
Dizide; Berrin Menderes'in; Celal Bayar'la konuşmaya gidecek olan Adnan Menderes'e "Başvekilliği teklif ederse, sakın kabul etme" dediği sahne de etkileyiciydi. Menderes karısının sözünü dinleseydi; hem kendi, hem de Türkiye'nin kaderi farklı olacaktı belki de. Kore Savaşı, Sovyetler tehdidi, NATO'ya giriş süreci, darbe...
Dizide anlatılacak malzeme çok ve bu da 'Ben Onu Çok Sevdim' için avantaj. Ama dizinin asıl avantajı; Adnan Menderes'in özellikle son dönemde siyasi arenada adının çok zikredilip tartışılıyor olması.
Bu dizi, Meclis gündeminde tartışılırsa hiç şaşırmayın!