'Ayaküstü Cevaplar' sergisinde sorulan kısacık sorulara verilen kısacık cevapları Bilgi Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Aydın Uğur değerlendirmiş kitapta. Öyle ki, tüm halimiz pür mealimiz çıkmış ortaya. İşte Prof. Uğur'un ortaya koyduğu tespitler:

* Orta sınıfımız, siz-biz belli ki hediye vermeyi bilmiyoruz. Doğum günü yılbaşı olacak da en yakınımızdakileri ufak tefek armağanlarla hatırlayalım. Gündelik küçük zarafetlerden nasibimizi almamışız.

* Kendimizin farkındayız: Sinirli olduğumuzun, çevremize agresif davrandığımızın bilincindeyiz; duygusallığımızdan çok çekiyoruz. Biraz da bununla bağlantılı olarak patavatsızlıklarımızla yakınlarımızı kırdığımızı biliyoruz.

* İyi-kötü aşık olmuşuz da, her nedense ezici çoğunlukla eşimize...

* Hayatımızda olmasını en çok istediğimiz şeyler huzur, garanti, sağlık.

* En büyük hayalimiz söz konusu olunca popüler kültür ünlüleri ile ünsüzlerimizin yolları biraz ayrılıyor. Ünlüler belli ki cesaretlenmişler; ufuklarını biraz daha geniş tutabiliyorlar. Oscar kazanmak isteyenleri var; Türk Sineması'nı dünyaya taşımayı düşleyeni, adını sinema tarihine yazdırmak isteyeni, bir stadyum dolusu izleyicinin katılacağı bir TV programı yapmayı düşüneni de...

* Ünsüzlerimiz ise bir araba, bir ev, iyi bir iş, sessiz sakin bir yaşam, en cesur durumda da dünyayı gezmeyi hayal ediyorlar. Uğur "Benim aklımı en çok bu hayal etme becerimiz kurcaladı" diyor ve ekliyor: "Aynı sokak kurgulaması bundan 30 yıl önce yapılsaydı, hiç kuşkum yok, bir sürü cevap; ülkede, dünyada yürümeyen şeylerin değişmesi, değiştirilmesi üzerinde odaklanırdı. Belli ki geçen yıllar bizlerin hayal hırsını törpülemiş. Hepimiz için başka ve yeni bir hayat tarzını düşleme becerimizi yok etmiş. Gelgelelim içimdeki bir ses haksızlık ettiğimi söylüyor: Rahat bir iş etrafında dönen huzurlu, sağlıklı bir gelecek arzu etmek kadar insani bir şey olabilir mi?" Yeni yılda hayallerinizin gerçekleşmesi dileğiyle... İyi yıllar herkese.