Geçen hafta, Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği 'Geleceğin Öğretmeni' sempozyumunu Antalya'da gerçekleştirdi. Üç gün süren bu etkinliğe 175 eğitim kurumundan yaklaşık bin 250 eğitimci katıldı. Sempozyumda öğretmenliğin gerekli ve yeterli koşulları, gelecekteki öğretmenlerin sosyo-kültürel özellikleri ve bilgi çağındaki öğretmen modeli masaya yatırıldı. Ne yazık ki, bu denli geniş çerçevede hazırlanan ve büyük emek harcanan sempozyuma, açılış ve kapanıştaki protestolar damga vurdu.
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı'nın açtığı sempozyumun ilk günü Bakan'ın ardından, Prof. Dr. Üstün Dökmen bir sunum gerçekleştirdi. Kürsüye çıkan Dökmen, "Van depreminde Türkiye 5 aldı. Kolonları kesip galeri yapan da 5 aldı, ölen de. Herkesin din dersi 5'ti ama bunca hırsız, ahlaksız, uğursuz nereden çıktı? Din ve ahlak dersini koyarsan olmaz, onlar yine kolon keserler. Din ve ahlak bir arada olmaz" dedi. Salonda bu sözler bir bölüm eğitimci tarafından alkışlanırken, bir kısım eğitimci ve Bakan Avcı'yı rahatsız etti. Dernek yöneticilerinden aldığım bilgiye göre, Dökmen konuşma metninin dışına çıkmış.
Bunun üzerine uçağa yetişmesi gereken Bakan'a isterse salondan çıkabileceği iletildi. Bakan ise kendisinden sonra konuşacak kişi ve katılımcılara nezaketsizlik olur düşüncesiyle salonu terk etmedi. Hatta zamanı olmamasına rağmen, çıkışta kısa da olsa bir basın toplantısı düzenleyerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Sempozyumun havasının bozulmaması için, salonda oluşan olumsuzluklardan hiç bahsetmedi. Beraber resim çektirirken de bana "uçağı kaçırtacaksın" diye takıldı.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci kapanış konuşmasında, Prof. Dr. Üstün Dökmen'i eleştirdi. Bu tür bir konuşmayı Dökmen'e yakıştıramadığını belirtti. Dökmen hoca da, isminin önüne Prof. Dr. unvanının getirilmemesini eleştirdi. Kürsüye kızgın şekilde yürüyerek "Eleştiriye açık değillerse, eğitimci değillerdir" diye bağırdı. Bu sırada protesto amacıyla bir kısım eğitimci salonu terk etti.
Sayın Bakan, ilk gün derneğin hak etmediği tatsızlık üzerine rahatsız olmasına rağmen salonu terk etmedi. Kapanıştaki konuşmadan dolayı da bir bölüm eğitimci salonu terk etmemeliydi. Fikirlerimizi ve eleştirilerimizi beğenmesek de birbirimize saygı göstermek zorundayız. Bu nezakete sahip olmayan, insan yetiştiremez. Kısacası, Bakan Avcı'nın nazik ve hoşgörülü davranışı, geleceğin öğretmeninde olması gereken niteliklerin başında gelmeli.
