Önce, Bülent Arınç'ı "günah keçisi" yaptılar. Uyumu bozan, sürekli gerginlik yaratan oydu. Şimdi yeni bir günah keçisi buldular: Abdullah Gül.
Ama ne hazin bir durum ki, eski günah keçisi Bülent Arınç'ın sözleri, yeni günah keçisi Abdullah Gül'ü, cumhurbaşkanlığına adaylık konusunda fedakârlığa davet etmek için kullanılıyor.
Evvelki gün Bülent Arınç, Meclis Başkanlığı'na aday olmadığını açıklarken, arkadaşlarına şu tavsiyede bulundu: "Bütün milletvekilleri, genel başkana inisiyatif tanımalı; yardımcı olmalı; onun vereceği her görevi başarıyla yapmalı. Herhangi bir noktada görevlendirme olursa, bu görevi seçme, beğenme lüksünden uzağız."
Merkez Yürütme Kurulu'ndaki yakın çalışma arkadaşlarının Tayyip Erdoğan'a "Gül'den vazgeçilsin" tavsiyesinde bulunduğu belirtiliyor. Çok yazık! Tam da bu noktada, "Demokrasi, sizleri, milletvekili ve bakan koltuğuna oturtmak için bir araç mı?" diye sormak isterim. Kasım 2002 seçimlerinden sonra, en büyük "günah keçisi" Tayyip Erdoğan'dı. Ama AK Parti, direndi ve liderini "siyasi mezar"ından çıkardı. Bugün, "uzlaşma" görüntüsü altında sergilenen dayatmayı, iyi değerlendirmek gerekir. Bu durum, tesettürlü kadının aşağılanmasından başka bir şey değildir.