DTP, grup toplantısını Diyarbakır'da yaptı. Ahmet Türk'ün "Sayın Abdullah Öcalan'ın kötü muamele gördüğüne" dair sözlerini beğenmedim. Mecbur kaldığı için mi böyle konuştu, bilemiyorum. Zira, Türkiye'nin geneline hitap ettiğini tekrarlayan bir partinin genel başkanı, PKK yüzünden onlarca şehit verilen bir ülkede, Öcalan'ın kötü muamele gördüğünden söz etmez. Kötü muamele, olsa olsa ağır bir cümledir. Kimsenin hakarete uğramasını arzu etmeyiz ama, cinayet şebekesinin başının kötü muameleye maruz kalmasına Türkiye'de hemen hemen hiç kimse üzülmez. Kürt kökenli vatandaşlarımız da üzülmez. Çünkü PKK'nın, aramızdaki kardeşlik bağını zedeleyen, üstelik, ülkede kargaşa yaratmak için arada sırada kullanılan bir taşeron örgüt olduğu da artık bilinmektedir. Öcalan ve PKK, Kürtler daha çok hak elde etsin diye uğraşmıyor. Güneydoğu'nun refahının peşinde de değiller.
AK Parti'nin, Kürt kökenli vatandaşlarımızın üzerinde belirli bir ağırlığı olan Barzani ile ilişkilerini güçlendirmesinden dolayı, Öcalan, PKK ve DTP rahatsız. Bu siyasi rekabet de terörü besliyor.
PKK yandaşlarını sağduyulu davranmaya çağırıyorum. Görmüyorlar mı, iktidar mücadelesinde sadece bir malzeme olarak kullanılıyorlar. Belki PKK, ilk başlarda, Kürt kimliğinin belirginleşmesinde bir rol oynadı ama, şimdi, bölgenin istikrarına ve halkın refahına taş koymaktan başka bir işlevi yok.