Eski Adalet Bakanı Mahmut Esat Bozkurt'un sözlerinden elbette Kemal Kılıçdaroğlu sorumlu değil. Ama ağzından CHP'nin mazisine yönelik bir özeleştiri duymadığımız için, ister istemez hesap vermek de ona düşüyor. Grup toplantısında Erdoğan, Bozkurt'un şu ifadelerini hatırlattı: "Dost da düşman da bilsin ki bu milletin efendisi Türk'tür.
Öztürk olmayanların Türkiye'de tek hakkı hizmetçi olmaktır."
Böyle bir söz sarf etmiş kişi, muteber olmamalı ama meselâ İstanbul Barosu, HSYK Başkanvekili Kadir Özbek'e birkaç yıl önce "Mahmut Esat Bozkurt" adını taşıyan bir ödül vermişti. Ben Bozkurt'u, Medeni Kanun'un Esbab-ı Mucibe Layihası'ndan (gerekçesinden) da tanıyorum.
1926 tarihli Medeni Kanun'un gerekçesini Bozkurt yazmıştı. Orada, "Din devletin gözünde vicdanlarda kaldıkça saygın ve temizdir. Türk Medeni Kanunu tasarısı yürürlüğe konulduğu gün ulusumuz 13 yüzyılın kendisini çeviren hastalıklı inançlarından ve kargaşadan kurtulmuş ve uygarlığın içine girmiş olacaktır" demişti.
Bozkurt'un Medeni Kanun'a yazdığı gerekçe, neredeyse İslâmiyet'i hastalıklı bir inanç olarak nitelendiriyor, vicdanlara hapsetmeye çalıştığı dinin her türlü tezahürünü laiklik karşıtı bir tavır olarak değerlendiriyordu. Layiha'daki görüş, CHP'nin 1947 Kongresi'nde yaptığı laiklik tarifiyle örtüşmekteydi: "Laiklik, yalnız din ve siyasetin arasında bir alâka kurulmaması değil, sosyal hayatın her yönüyle din arasında münasebet kurulmamasıdır. Binaenaleyh laiklik, sosyal hayatın her yönünü müspet bilimin verilerine uydurmayı tazammum eder."
Din, sosyal hayatın da dışına itilince, başörtüsü takılması veya Arapça ezan okunması dahi laiklik karşıtı bir tavır olarak değerlendirildi. CHP'nin sorunu, cumhuriyeti kuran parti olması sıfatından kaynaklanıyor. Oysa geçmişte yapılan hataları eleştirseler, bu yükten kurtulacaklar; sadece başarının şan ve şerefini paylaşacaklar.
Unutmayalım ki, 1960 darbesinden sonra, askerlerle birlikte CHP de, ezanın Demokrat Parti döneminde Arapça okuma zorunluluğunun kaldırılmasını, laiklik karşıtı bir tavır olarak nitelendirmiş ve Menderes'in günah hanesine yazmıştı.
