Hikaye ilginç bir o kadar da etkileyici. Yücel Çelik, motor yat yaptırmak üzere 1990'lı yıllarda Tuzla'daki bir tersaneye gider. Tersanenin ilk müşterisidir. 33 metre yelkenli yaptırır. Aynı günlerde tersanenin bir başka müşterisi daha vardır. Kemal Çambol. O da tekne yaptırdığı için sürekli bu tersaneye gidip gelmektedir. İkili burada tanışır ve dost olur. Çambol, bu arada başka tekneler de yaptırır. Ancak ikili tekne yaptırırken çok fazla sorun yaşar. "Canı yanan eşek attan hızlı koşar." Bu atasözünü, bu işe niye girdikleri anlatırken Çelik kullandı. İkili bakar ki hobi diye başladıkları halde yat inşaasına fazlaca ilgi gösteriyorlar. Hatta Çambol, daha da ileri giderek Anfora diye bir başka tersanenin sahibi de olmuştur. Ama tekne yaptırdıkları tersanede sorunlar bir türlü bitmiyor. 'En iyisi birlikte bir tersane kurmak' derler ve Antalya Serbest Bölge'de Peri'nin temelini atarlar. Yücel Çelik'in oğlu bankacı kökenli Gökhan da işe katılır. Kemal Çambol'un eşi Füsun Hanım da yatların iç dekorasyonuyla ilgilenmeye başlar. En son teknolojiyle donatılan tersane, daha açılmadan 32 metre uzunluğunda 32 knot (ki rekor olduğu anlatılıyor) hız yapan lüks motor yatlar yapmaya başlar. Bu yatların fiyatları 3 milyon dolar ile 15 milyon dolar arasında değişiyor. Tersane aynı anda 58 metre uzunluğunda iki yatı ya da 28 metre uzuluğunda dört yatı inşa kapasitesine sahip. Bir bankacı ve bir çelik sanayicisini buluşturan Peri Yachts şimdi yurtdışından tekne siparişleri almak için bu işin has yerine yani Monaco'daki yat fuarına hazırlanıyor.