Sadece İstanbul'da 18 yaşın altında 171 bin Suriyeli çocuğun olduğunu biliyor muydunuz?
Çoğu yakınlarını kaybetmiş, bombalardan kaçmış bu çocukların yaşadığı travmayı hiç düşündünüz mü peki?
Tarihin en büyük insanlık trajedisi yaşanırken kimin nasıl tavır aldığı gösteren bir projeye Brüksel'de Avrupa Parlamentosu'nda bizzat tanıklık ettik.
Tam da gazetelerde, AB yöneticilerinden göçmenlere verilen "stay home" yani "evinizde kalın, gelmeyin" mesajlarının verildiği gün, 3 milyon Suriyeli'ye kapılarını açan Türkiye'den bir vakfın travma geçiren Suriyeli çocuklar için başladığı müzik ve sanatla terapi programlarının değiştirdiği hayatların anlatıldığı bir oturumdaydık.
Projenin ismi "Project Lift-Tut Elimi." 2014'te Emir Özsüer ve annesi Esra Özsüer tarafından başlatıldı.
Emir, Ikea'nın da sahibi olan Maya Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özsüer'in oğlu.
Özsüer ailesi bu yıl sahip oldukları 11 şirketin kâr paylarından yüzde 2 ile 5 arasında bir bölümün aktarılacağı Maya Vakfı'nı da kurdu ve projeyi de bu vakfın içine aldı. İlginç olan, göçmenlik konusunun Özsüer ailesine uzak olmaması. Nuri Özsüer'in babası ve grubun kurucusu İlyas Özsüer de Makedonya'dan göç edip Türkiye'de başarılı bir hayat hikayesinin kahramanı olmuştu.
Böyle bir aileden gelen torun Emir de 2 yıl kadar önce trafikte araçlarının önlerine çıkan bir Suriyeli çocuktan etkilenerek, annesiyle Gaziantep'teki kampları ziyaret etmiş ardından da ABD'de travma eğitimi alan ve çalışan Leyla Akça ile yolları kesişince, İstanbul Sultanbeyli'de belediyenin de desteğiyle, Suriyeli çocuklara sanat ve müzik yoluyla travma eğitimleri başlamıştı.
İşte o proje Esra Özsüer'in büyük gayretiyle öylesine büyüdü ki yaklaşık bin çocuğa ulaştıktan sonra Avrupa Parlamentosu'nda parlamenterler Roberta Bonazzi, Ernest Maragall ve Azfal Khan'ın da yer aldığı toplantıda anlatıldı. Daha da önemlisi projenin Brüksel ayağına destek veren Turkcell'in Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, projeyi çok beğendiklerini ve Project Lift'e bundan sonra destek olacaklarını açıkladı. Parlamentodaki oturumda, göçmenlerin yaşadığı dramı parlamentoya taşıyan isimlerden biri olan Khan, "Suriyeli çocukların yaşadığı travmadan kurtulmak için önemli bir adım atmışsınız. Bizler Avrupa'da bunu nasıl yapacağımızı bilmiyoruz. Kimse Türkiye'nin yaptığı kadar çok mültecilere yardım etmedi. Bu projenin AB'ye örnek olmasını istiyorum" dedi.
'VARLIĞIMIZI GÖÇE BORÇLUYUZ'
Suriyeli çocukların proje kapsamında yaptığı resimler ve sanatçı Kaan Çuhacı'nın fotoğraflarından oluşan "Bir Çocuğun Gözünden: Suriyeli Mülteci Hikâyesi ve Empati" sergisi de Brüksel'in en ünlü sanat mekânlarından Bozar'da açıldı. Turkcell'in desteğiyle açılan serginin bir ay sonra Türkiye'deki farklı şehirlere ve başka ülkelere de taşınacağını Brüksel'de buluştuğumuz Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu'ndan dinledik. "İnsanlık olarak varlığımızı göçe borçluyuz. Bu insanların içinden astronot da çıkacak, terörist de. Bizim çabalarımız önemli" diyen Terzioğlu, Batı'nın 'gelmeyin' dediği bir dönemde Türkiye'nin mültecilerin yaralarını sarmak için her türlü desteği verdiğine dikkat çekti.
