Bir yandan ekonominin en zor yıllarından birini yaşadığını konuşuyoruz, diğer yandan da çift haneli büyüyen şirketlerin şaşırtıcı hikâyelerini dinliyoruz.
Yemek kartları, yemek pişirme, evde bakım gibi hizmetlerle tüm dünyada her gün 75 milyon insana dokunan, dünya genelinde 20 milyar euro ciroya sahip Fransız şirketi Sodexo'dan söz ediyorum.
Bu yıl 50'nci yılını kutlayan şirketin Türkiye operasyonu öylesine bir büyüme içine giriyor ki 2016'da Avrupa'nın en başarılı ülkesi haline geliyor. Türkiye'de hangi rakamlar Sodexo'yu böylesine başarılı yaptı birazdan anlatacağım. Ancak ilk başta 50 yıl önce Pierre Bellon tarafından kurulan ve kızı Sophie Bellon'un da babasıyla birlikte eş başkanlık yapmayı sürdürdüğü Fransız şirketinin ilgimi çeken birkaç özelliğinden söz edeyim.
Mesela, Türkiye'de yemek kartlarıyla, Fransa'da ise (bizden daha az dijital ve daha az esnek olsalar gerek) kağıt yemek kuponlarıyla pazar lideri olan Sodexo, Paris'in en turistik eğlence ve gösteri mekanı Lido'yla girdiği eğlence dünyasında, Eiffel Kulesi'ndeki restoranları ve de Seine Nehri'ndeki restoran tekneleriyle faaliyet alanını geniş bir çevreye yaymış.
Sodexo'nun Paris'teki merkezinde Yaşam Kalitesi Hizmetleri Avrupa Başkanı Didier Sandoz, CEO Denis Machuel, Sodexo Türkiye Yaşam Kalitesi Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı Burçin Ressamoğlu ve Pazarlama Direktörü Hüseyin Yargı ile bir araya geldik ve hem Sodexo'nun 50'nci yılını hem de Türkiye yatırımlarını konuştuk.
Şirket, 80 ülkede 425 bin çalışanı ile dünyanın en büyük 19'uncu işvereni konumunda. En hızlı büyüyen bölümü olan avantaj ve ödüllendirme hizmetlerinde Sodexo, 36 ülkede 35 milyon müşteriye hizmet veriyor.
4 yıl önce Sodexo Türkiye'nin Yaşam Kalitesi Hizmetleri İcra Kurulu Başkanı olan Burçin Ressamoğlu ve ekibi, Türkiye'de her gün 550 bin tüketiciye hizmet veriyor ve yıllık ortalama yüzde 20 büyüyor. Türkiye'de Fransız şirket cirosunu ise son 4 yılda 2 kat artırıyor.
Sandoz ve Machuel, Türkiye pazarını çok dinamik ve yenilikçi olarak anlatıyor ve ülkeye yaptıkları yatırımdan memnuniyetlerini dile getiriyor.
Peki Türkiye'deki büyüme nereden geliyor?
Ekonomi yavaşlarken, büyük şirketlerde eleman çıkarmalar fazlalaşmışken diye merak ediyoruz. Ressamoğlu, Anadolu'ya yayıldıklarını ve hızla KOBİ'lere de hizmet vermeye başladıklarını söylüyor. Yani büyüme küçük şirketlerden geliyor. Ressamoğlu, Gaziantep'te ekip kurduklarını, büyük şehirlerden çıkarak KOBİ'lere gittiklerini söylüyor.
Türkiye'nin bu başarılı büyüme rakamları Sodexo'yu da büyütüyor. Sandoz ve Machuel bir çok konuda Türkiye'deki yeniliklerin başta Fransa olmak üzere diğer ülkelerdeki operasyolara da örnek olduğunu anlatıyor. Öğreniyoruz ki yemek kartları ilk Türkiye'de tüketiciye sunuluyor, başarılı olunca diğer ülkeler de örnek alıyor.
Rol model ikonik kadın!
Sodexo Global, kadın istihdamını desteklemek için 2009 yılında Swift (Sodexo Women International for Talent) Programı'nı başlatıyor ve şirketin 1.300 üst düzey yöneticisi içinden seçilen 30 kişi arasına, Fransız yöneticiler tarafından aday gösterilen Burçin Ressamoğlu'nu da alıyor.
Özetle Sandoz'un deyimiyle Sodexo rol model olacak 'ikonik kadın'lar arasına farklı kültürleri anlayabilmek ve sahadaki başarısını dinlemek üzere bir Türk kadınını da alıyor. Öğreniyoruz ki şirketin çalışanlarının yüzde 54'ü kadın, yüzde 46'sı da erkek. Yönetim kadrosunda ise kadın oranı yüzde 38 ve şirket bu oranı düzeltmek için çalışıyor.
