George Orwell'ın eserlerinin 70 yıllık telif koruması sona ermiş. Türkiye'de ve dünyada çok sayıda yayınevi de Orwell kitaplarını varislerine telif ödemeden basabilmek için kolları sıvamış.
Lise çağında tanıştığım Orwell sevdiğim bir yazar. Ama edebi yönünden çok cesaretini takdir ediyorum. Zira iki yıl çalıştığı BBC'nin Londra'daki genel merkezinin girişinde yer alan şu sözlerinin hakkını fazlasıyla verdi:
"Özgürlük, insanlara duymak istemedikleri şeyleri söyleyebilmektir."
İspanya iç savaşında Cumhuriyetçilerin yanında savaşacak kadar sıkı bir enternasyonalist olan Orwell, Hanya'yı Konya'yı anladıktan sonra sıkı bir komünizm karşıtı oldu. Eserlerinde de yaşadığı dönemde tüm dünyada moda olan komünizmin başarıya ulaşması halinde dünyanın nasıl bir koca diktatörlüğe dönüşeceğini anlatıyordu.
Bu yüzden kültür endüstrisine hakim olan entelektüel camia tarafından adeta gömüldü.
Şimdi ise kitabevlerinin best seller raflarını süslüyor.
Ve gariptir, eserlerini en çok okuyup alıntılayanlar da siyasi yelpazenin solunda kalan "ürkek komünistler."
Bir de sahilde güneşlenirken arada ağızlarındaki maskeyi indirip soluklanan sosyetiklerimiz.
Merak etmeyin, unutmadım...
Ve tabii ki, kırkından sonra adını duyduğu Orwell'ın 1984'ünü "komünist manifesto" diye tavsiye eden, Türkiye solunun yeni ideologlarından Athena Gökhan.
Telif yükünden kurtulan yayınevlerinin Orwell kitaplarını ikiye katlamalarıyla, bu yaz beach'lerde her şezlongda bir 1984 göreceğinize emin olabilirsiniz.
Hatırlayın, 2019 yılına Sebahattin Ali'nin eserlerinin üzerindeki telifin kalkmasıyla da benzer manzaralar yaşanmıştı. Ve tek parti rejiminin hayatı zehir edip öldürülmesinin önünü açtığı Ali, bir anda Kemalistlerin en popüler yazarı haline gelmişti. Ekranlarda, Kürk Mantolu Madonna'sı, "Madonna'nın hayatını anlatan en iyi kitap" diye tanıtılıyordu.
Evinde amatör videolar hazırlayıp Sait Faik'in "Abasıyanık' kitabını öneren kızımızın ahını aldık galiba.
***
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz
PEKİ DEVA PARTİSİ'NİN GÖREVİ?
Ahmet Davutoğlu, muhalefet partileri olarak görevlerinin bulunduğunu, Gelecek Partisi'nin görevinin de erken seçimi gündeme getirmek olduğunu söylemiş.
İktidar hedefi olmayan diğer partilerin de görevlerini açıklamalarını bekliyoruz.
***
PEKİ, ÖYLE OLSUN...
Yeryüzünde milyarlarca insan, pandemi nedeniyle binlerce yıllık yaşam pratiklerini bir anda sorgusuz sualsiz değiştirdi.
Sokağa çıkıp temiz hava almak, arkadaşlarıyla, ailesiyle görüşmek gibi temel gereksinimlerini askıya aldı.
Kimileri ise, insanlık ilk kez bir salgınla karşılaşmış gibi yaratılan panik haline teslim olmadı. Normalin yenisi olarak tarif edilen izolasyon tedbirlerine şüpheyle yaklaştı. Hayatına devam etti.
İlk gruptakilere "normal insan" deniyor.
İkinci gruptakilere ise "komplo teorisyeni."
Bu işte bir yanlışlık yok mu?
***
ZÜLFÜ BEY "INCINMIŞ"
Zülfü Livaneli'nin Twitter hesabını takip edenler geçen gece ani bir şok yaşadılar.
Zira ünlü şarkıcı hesabından çıplak fotoğraflarını paylaşıyordu.
Hakikaten üzücü bir tablo. Belli ki dört günlük yılbaşı karantinası Zülfü Bey'e ağır gelmiş.
Livaneli çok geçmeden "soyunuk" fotoğraflarını kaldırdı. Altına da şu notu düştü:
"Doktorumun, tam giyinirken gelen nasılsın mesajına esprili bir fotoğraf gönderdim. Yanlışlıkla tweet de gitmiş. Bu bir şakadır. 2021'de önce sağlık. Mutlu yıllar."
Zülfü Bey'in doktoru kimdir, necidir bilmiyoruz. Ancak öyle evden eve uzaktan uzağa olmaz.
Muhtemelen kendisine "ıncınmışsın" teşhisi konacaktır ama ciddi bir psikiyatra da görünmesinde fayda var.
