İktidar ve muhalefetin ortak kararı ile TBMM'de, hepimizin hayatını ilgilendiren bir komisyon kuruldu. İsmi uzun, misyonu kritik... "Haberleşme Özgürlüğüne ve Özel Hayatın Gizliliğine Yönelik İhlallerin Tespiti ve Önlenmesine İlişkin Tedbirlerin Belirlenmesi..."
Komisyon Başkanı AK Partili Zeyid Aslan kamuoyunun yakından tanıdığı bir isim. Komisyon bünyesinde bir de "Hukuk Alt Komisyonu" oluşturuldu. AK Parti'li Şuay Alpay başkanlığındaki alt komisyon, gazetecilerin görüş ve önerilerini dinliyor. Davet üzerine ben de Ankara Temsilcisi olarak komisyonun bir oturumuna katıldım. Gözlemlerim özetle şöyle:
Tanımlanmış suçları ve suçluyu takip amacıyla telefon dinlemelerine yasal çerçeve kazandırılması son dönemin ciddi düzenlemelerinden. Yasal boşluğun giderilmesi, gelişigüzel dinlemenin önlenmesi ne kadar övgüye değerse uygulamadaki sorunlar, dinleme yapan merkezlerin denetimindeki eksiklikler de o kadar endişe kaynağı.
Milletvekilleri MİT, Emniyet ve Jandarma istihbarattan yasal dinleme ile ilgili brifing almışlar ama tatmin edici bilgi edinememişler.
Yasa dışı dinleme adeta kitlesel paranoyaya dönüşmüş. Teyitli bilgisi olmasa da hemen herkes dinlendiği kanaatinde. Öyle ki bazı milletvekilleri sinyal kesici telefon kılıfları ile toplantıya gelmişlerdi.
Komisyon, CHP'li vekillerin Ergenekon ile Balyoz davalarının delillerinin niteliğini ve ilgili birimleri tartışmaya açtığı bir zemine dönüşmek üzere.
Ama... Son tahlilde bu komisyonun iradesi sayesinde, "korku şebekeleri, şantajcılar, siyasal mühendisliğe soyunanlar" rahat at koşturamayacaklar.