Ayrılıkların %80'inin, özel günler ve tatil sonrası yaşandığını biliyor muydunuz? Sevgililer Günü bu özel günlerden biri. İlişkinize ne getiriyor bilinmez ama bunun 14 Şubat fırsatçılığıyla hediyelik eşyadan turizm, yemek ve çiçeğe dek fiyatların katlandığı başka bir gerçek... Tüketimi kamçılamak için hayatımıza sokulan Anneler Günü, Babalar Günü gibi kavramlardan daha büyük gerilim, sevgililer için yaratılıyor artık...
Siz bu güne aldırmayabilirsiniz. Ancak sevgiliniz "aldırıyor" ve eğer onu mutlu edecek bir harcama gerçekleştirmediyseniz, alınıyor da... Hatta alınmakla kalmıyor, bunu 15 Şubat sabahı "ayrılma gerekçesine" kadar taşıyabiliyor.
Bu durum, en azından düne kadar böyleydi. Şimdi düşük yoğunluklu terör, sevgilisi olmayanları da kapsayacak hale getirildi. Önce filmler ardından dizi, SMS, internet, sosyal medya ve televizyondaki reklam bombardımanı "beni bağlamaz" bahanesini elinizden aldı. İnsan iseniz, bir şeylere sevgi duyuyor olmanız sektöre giriş zorunluluğu için yeterli...
Valentine's Day sektörü "aldıysan ne âlâ, almadıysan yandın" şantajını hemen her türlü iletişim aracını kullanarak beyinlere kazıdığından, harcama eylemi, kaçınılmaz hale geliyor. Tam da bu noktada, sizlere diğer günlerde 1 birim fiyattan sundukları mal ve hizmeti, 3 katına dayatıyorlar.
Harcama sebebini "sevgili" olarak tanımlayınca harcama kararı ve bu işin finansmanı da "mecburiyetten" size kalıyor. Buradaki temel sıkıntı terörize pazarlama taktikleriyle, beklentilerin tırmandırılması...
Eğer bu beklentiyi karşılamıyorsanız, kötü sevgili yani 14 Şubat Sektörü katili oluveriyorsunuz. Hadise "aşk kaç beden giyer?" diye soruyordu şarkısında... Kaç beden bilmiyorum ama kaç lira olduğu hakkında fikrim var:
1 milyar liradan da ekstra lârç...