Merkez Bankası'nın çoğu kesimlere "sürpriz" gelen politika değişikliği kararı, piyasaları canlandırma yönünde, bana göre "gerekli" bir adım oldu. Ancak "yeterli" olup olmadığını piyasa söyleyecek. Burada gördüğüm, Merkez'in hamlesiyle "uygun adım" gitmesi gereken kurumlara duyulan ihtiyaçtır.
Faiz koridor aralığının 4 puandan 3 puana inişinde maksat, beklendiği gibi iyi gitmeyen büyümeye, Merkez Bankası'nın katkısı olarak yorumlanabilir. Daha önce, faizdeki gerilemenin, piyasada umulan canlanmayı sağlamak yerine, banka kârlarına aktığını gördük. Bu defa da benzer sonuç yaşanmaması için Merkez'in yanı sıra düzenleyici kurumların devreye girmesi gereklidir.
Misal BDDK'nın, zaten son zamanlarda şikâyetlerin ayyuka çıktığı bankalara, faizdeki indirimi kredilere ve nihayetinde ekonominin aktörleri, bireylere yansıtması yönünde "yaptırımları" gerekecektir. Piyasa ve rekabet bu işi çözer "romantizminden" hayli beride olmamız gerektiğini, son 2 yıllık bankacılık icraatları ortaya koyuyor zaten.
Merkez'in attığı adıma ister sürpriz deyin hayret edin, ister "gaz- fren tartışmasında" gaz lehine bir rahatlama deyin... Bütün bu makro yaklaşımların hayattaki karşılığını da hesap etmek, tasarlamak ve gerekirse yönetmek zorundasınız.
Faiz koridor aralığını 4 puandan 3 puana indirme sürecinin olası sonuçlarını öngörmek, arzulanan neticeyi garanti etmez. Sürecin psikolojisinin de yönetilmesi gerekir. Nitekim bankaların içinde bulunduğu psikoloji, bu rahatlamanın nihai kredi maliyetlerine mi yoksa banka bilançolarına mı yarayacağı yönünde "güvence" sunmuyor.
Yapılması gereken, BDDK'nın, Merkez'in sağladığı rahatlamayı, arzulanan sonucun gerçekleşmesi adına, sürece iştirakidir. Şayet bu yönde donanım (yasa, yetki vs.) eksikliği var ise bunları da artık konuşuyor olmamız gerekir.
Sonuçta 'bankalar olmadan asla' diyoruz fakat bazı uygulayıcıların elinde haksız kârlara dönüşenlerin de açığa çıkarılması gerekiyor. Merkez Bankası "Kuruluş Kanunu" 4'üncü maddesi; "TCMB'nin temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka temel amacıyla çelişmedikçe ülkenin kalkınması için uygulanacak politikaları da desteklemeye çalışmaktadır" der. Merkez böyle ise bankaların büyümeye değil de yalnızca kendi bilanço kârlarına hizmet etmesi düşünülemez.
