Durmuş olsa, "bozuk saat" diyeceğiz ve günde en azından 2 kez "doğruyu" gösterme şansı olacak. Ancak Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'nın saati sürekli 5 dakika geç kalıyor ve bu tutumun devamı halinde Türkiye'nin büyümesinden net 1 puan çalınıyor.
28 Ocak'ta gece yarısı baskını gibi, olağanüstü toplantıyla 5.5 puanlık şok faiz artırımını hatırlayın. Dolar 2.40'a dayanana dek sesini çıkarmayan bir Merkez'imiz vardı. Elindeki tonlarca finansal enstrümana rağmen zamanında müdahale etmemiş ve bu gecikme ile 5.5 puanlık artışı "meşrulaştırmış" idi.
Tıpkı 12 Eylül öncesi darbeci generallerin, terörü önleme güçlerini devreye almayıp darbeyi meşrulaştırmaları gibi... Başkan'ın "önden yüklemeli şok faiz artışı" dediği finansal darbe, büyümenin ilk çeyreğinden 0.3 puan çaldı bile.
Bu tutumun sürmesi halinde, büyümenin net 1 puanı gidecek ve yalnızca istihdam üzerinde 120 bin kişiyi işinden edecek. İhracatçıya, sanayiciye indireceği darbeyi, İSO 500'ün verilerinden okumak mümkün.
Merkez'in sürekli geç kalmasıyla, 2013'te 6 aylık finansal istikrarsızlık dahi, borçluluk oranını 10 yılın zirvesine çıkarmış, 36.5 milyar liralık kârın 19 milyarı finansal maliyete akmış... Belli ki yüksek faiz hükmünü icra etmeye başlamış... Büyümeyi kemiriyor, sanayiciyi faizde boğuyor.
Artırırken tavşan, indirirken kaplumbağa hızında yol alan Merkez'in sürekli geç kalmasının toplumsal maliyetini daha ne kadar tartışırız bilmiyorum ama emin olduğum şudur: Bu böyle gitmeyecek. Düzen tutmayan sazın ya akordu ya da teli değiştirilir neticede.
