Geleceği kestirmenin en güvenilir yolu onu inşa etmektir derler...
Bu, bireysel gelecekte olduğu kadar, kurum ve ülke yarını için de geçerlidir. Her yeni yılın başında geleceğe dair "sıra dışı" taleplerde bulunup "sıradan" adımlar atarak, geleceğin farklılaştırılamayacağı da işin diğer cephesi...
2015'in bu ilk gününde Türkiye'yi nasıl bir yıl beklediğini sorgulayabiliriz. Eğer zamanı kendi akışına bırakırsanız, herkes ve her kesim gibi zamanın ruhu sizi bir yerlere götürür zaten. Burada sorun, daha iyi bir yarın talebine dairdir.
Dönüşüm daha iyi bir yarın uğruna dünü geride bırakmak ise, yarına dair farklı şeyler söylemek gerekir. Ekonomi özelinde 2015'te beklentilere odaklanınca en önemli farkın, ikisi açıklanmış diğeri de bu ay kamuoyu ile paylaşılacak Dönüşüm programıdır.
Diğer önemli unsur 1 Aralık'ta başkanlığını üstlendiğimiz G20 zirvesidir ve bu şansı iyi değerlendirmemiz halinde 2015'te dünya kamuoyunun dikkati üzerimizde olacaktır. Burada ülke için fırsat kriz sonrası dünya ekonomisine dair önemli kararların Türkiye'de alınıyor olması ve bizim de bu kararlarda kural koyucu rolü üstlenmemizdir.
İnovasyona her yıl 6 milyar $ harcıyoruz ve çalışmalar bir yere geldi. 2015'te bu yatırımların daha fazlası bize dönecek, kurumların katma değerli üretimi artacak ve ihracatın kilogram fiyatında anlamlı gelişmeler yaşanacak.
Üniversite sayısında nicelik sorununu çözdük ve şimdi sıra nitelik sıçramasına geldi. Akademisyenlerin ücretlerinin iyileştirilmesi, daha fazla doktoralımızın yurtdışından ülkeye dönüşü ve üniversite ile sanayi arasında anlamlı işbirliklerinin artışı hesaba katıldığında inovasyon alanında sıçrama yaşayacağız.
Diğerleri? Kendi yaptıklarınızdan yola çıkıp her biriniz şahsi 2015'inizde nelerin farklı olabileceğini kestirebilirsiniz.
Ben bütün okurlarıma daha iyi bir yarın ve ülkeme daha güçlü bir gelecek temenni ediyor, yeni yılınızı kutluyorum.