Dünyada her yıl 7.3 milyar insan havayolunu kullanıyor. Türkiye'de ise bu rakam 381 milyon yolcu... Hava trafiğinin 50 yıl önceki merkezi Atlantik iken 2030'larda bu merkez, Pasifik'e taşınacak ama bugün merkezde Türkiye yer alıyor.
Avrupa, yakın gelecekte dış hat trafiğinin en yoğun olacağı bölge ve Asya ile Ortadoğu en hızlı artış gösteren bölgeler... Bu yapı içinde havacılığın ekonomik katkısı, dünyada 58 milyon iş gücü, 2.4 trilyon $'lık milli gelire ilave kaynak... Kısaca global ekonominin %3.4'ü ediyor. 20 yıl sonra işgücü 105 milyon istihdama, gelir de %4.1 ile 6 trilyon $'a tırmanacak.
Türkiye'de ise gayrisafi yurtiçi hasılanın %5.9'u havacılık sektöründen geliyor ve bu rakam 2035'te GSYH'nin %7'sine ulaşacak. Ancak bu, sektörün kazancı... Oysa havacılıktaki dramatik gelişmenin, bütün sektörleri yatay kesen, tıpkı bilişimdeki gibi herkesi dönüştüren etkisi, çok daha büyük...
THY'nin Miami'ye açtığı ilk seferdeyiz. 12 bin metre yukarıda, Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Başkanı Murat Akyüz'le sohbet ediyoruz: "Gerileyen ihracata yeni pazarlar aramak için bu uçaktayız ve THY'nin bize sunduğu imkânlar sayesinde bunu başarıyoruz."
Bayrak taşıyan havayolumuz THY'nin ülke ekonomisine dolaylı katkıları, son derece önemli... Bugün 42 mega şehire ulaşıyor ve 2033'te bu sayı 91 mega şehir olacak. İstanbul, dünyada 5'inci en favori kent ve 13 milyon uluslararası yatılı misafir ağırlıyor.
Türkiye'de 48 milyon iç hat, 83 milyon dış hat olmak üzere 131 milyon yolcu havalandırıyoruz. 2003'te 2.2 milyar liralık ciro bugün 30 milyar lira civarında ve havalimanı sayımız 26'dan 55'e tırmandı. THY bu süreçte dünya ortalamasının yaklaşık 3 katından daha hızlı büyüdü.
Kapasitede 11'inci büyük havayolu olan THY'nin dış hat yolcularının %43'ü dış transfer yolcusu... Bu da THY'yi çok boyutlu büyüme ile uçuş ağında en fazla ülkeye uçan şirket haline getirmiş. Filo gelişimi ve uçak sayısı itibarıyla 13'üncü büyük şirket olan THY, 10 kargo uçağıyla 51 noktaya varıyor. Bunun anlamı sadece yolcu, işadamı taşımadığıdır.
Tarihin Coğrafi Mihveri adlı eserinde Sir Halford J. MacKinder "doğal çevre ve denizin, kentlerin öyküsündeki" hayati öneminden bahsederken şu hususa dikkat çeker: Coğrafyayı birleştirecek her adım, dünya tarihine damga vurmaktır.
Eskiden "gitmesek de görmesek de o köy bizim köyümüzdür" tekerlemesi vardı ve gördük ki gidemiyorsan senin değil, terörizmin oluyor o köy. Bugün aynı şey küresel ölçekte uçamadığın yerin aslında senin olmadığıdır. Şimdi coğrafyaları birleştiren THY, ülke itibarına ve ekonomisine bu sahipliği sağlıyor.
