Başarının sırrı, doğru zamanda doğru iş yapmaktan geçiyor. Eğer zamanlama doğru olursa, sonuç her zaman iyi oluyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yanına aldığı 100 işadamıyla İran'a dört günlük bir çıkarma yaptı. Çok önceden planlanan bu gezi, tam da Sahra üstü Afrika'nın fokur fokur kaynadığı bir döneme denk düşüverdi. Yani, zamanlama biraz doğru olmadı!..
Kolay mı?
Dünya, Arap coğrafyasındaki liderlerin konumunu tartışıyor.
Bölgede tansiyon tırmanıyor.
Böyle bir dönemde yapılan geziye katılan çoğu işadamına göre, gezi ekonomik olarak doğru, siyasi açıdan çok riskli... Çünkü ABD yakın takipte.

9 Şubat İran'ın kurtuluş günü...
Her yıl olduğu gibi bu yıl da kurtuluş günü sebebiyle İran İslam Cumhuriyeti, Ankara ve İstanbul'da resepsiyonlar verdi. Davetlerde haliyle ABD yoktu, ama AB ülkelerinden de herhangi bir temsilci yoktu.
AB, çoktan ABD'nin trenine binmiş.
İran, tam bir kuşatma altında.
Ancak yanındaki ülkelere bakarsanız, zamanlamanın ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Demokrasinin peşine düşen Arap ülkeleri... Birkaç Türki Cumhuriyet ve coğrafyasının yıldızı Türkiye.
Yalnızlaştırılmış İran'a dönük ambargo ise genişleyerek devam ediyor.
ABD ve Birleşmiş Milletler (BM), İran'a dönük para ve mal trafiğini çok sıkı denetliyor.
En sıkı denetlenen ülkeler listesinde başı, en fazla işbirliği yaptığı Dubai çekiyor. Çin, yakın takipte.
Anlaşılan İran, nükleerde iyi niyetli olduğunu gösterecek adımlar atmadığı müddetçe durum değişmeyecek.
İranlı yetkililer, söz edilmesinden çok hoşlanmıyor ama BM Güvenlik Konseyi'nin "ambargodan zarar gören komşu ülkelere uyguladığı serbestlik içeren" 50'nci maddesi, devreye sokulmuş değil.
Ambargo nedeniyle Türkiye'nin geleneksel pazarları ve para merkezlerinden döviz ticareti yapılıyor. Binlerce yıllık geçmişi olan katırla ihracat yöntemi, yeniden patladı.
Silah, nükleer başlık yapımında kullanılacak kimyasal ürünler dışında, ambargonun kapsamı aşama aşama genişletiliyor.
***
2010'da İran'a ihracatımızı yüzde 33'ten fazla artırdık.
3 milyar dolarlık ihracat yaptık.
İran'dan doğalgaz ithal ediyoruz. 10 milyar dolarlık alım anlaşmamız var.
2009'da 3.4 milyar dolarlık alım yaparken, 2010'da 5 milyar dolar ödedik.
Toplam dış ticaretimiz 8 milyar dolar.
Üç şirketimiz ambargo kapsamında kırmızı listede.
Çoğu şirketlerimiz ise izleniyor.
Bu koşullar altında İran'la ekonomik ve siyasi ilişkilerimizi ayrıştırmak zorundayız. Yıllarca İran'la kavga eden ülkeler, aynı zamanda bu ülkeyle en fazla iş yapan ülkeler de oldu. Biz de böylesine kritik bir dönemde İran'la daha çok iş yapmalıyız.
İran'ın Avrupa'sı olmak hiç de fena değil!