Türkiye, 2007-2008 döneminde 2030'a kadar enerjide gideceğimiz yolun çizildiği bir taslak metin hazırladı.
Adını, "Milli Enerji Strateji Belgesi" koydu. Fakat ne bu belge, ne de farklı bir yol haritasını bir türlü açıklamadı.
Niye?
Üstelik Ankara'da bu belgenin birilerinin çekmecesinde durduğunu bilmeyen yok.
Sonuçta, Milli Enerji Strateji Belgesi, "fiyatı dengeleme" üzerine kurulmuş.
Amaç, ucuz ve kesintisiz enerji.

Şu an elektrikte tam ve gerçek anlamda çalışan bir piyasaya sahip değiliz. Kamu kontrolünde fiyat belirleniyor. Kamunun elektrik üretimindeki payının azaldığı bir piyasaya geçilmesini isteyenler, daha bugünden adım atmak zorunda.
Özellikle, "Stratejik konsept" ve "Fiyat nasıl olmalı" konusunda derslerini çalışmalı. Fakat kimse adım atmıyor. Bunu bir türlü çözemedik.
Sorunlar, geçici tedbirlerle çözülüyor.
Kimse alınmasın.
Enerjide piyasa mantığı ve kültürüne sahip bürokrat ve teknokrat yok. Türkiye'ye işadamlarının sevdiği bürokrat değil, hem işadamına hem de ülkeye vizyon sunacak bürokrat lazım. Başbakan Erdoğan bunun farkında ama Erdoğan'ın hayalini anlayamayan bakanlar ve bürokratlar var.
Çoğu da milletvekili olmaya soyundu.
Haydi hayırlısı...