İşadamı Ali Ağaoğlu, Uludağ Ekonomi Zirvesi için "Ne Davos'u, dağ-fos" diyor. Böyle demesinin nedeni, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın Uludağ'daki yapılaşmayla ilgili tutumu! Zirveler önemli ama içerik olursa! Uludağ'da büyümeyi bile tartışamadık ki! Türkiye 2012'de sert biçimde küçüldü. Yüzde 2.2 büyümenin başka izahı olabilir mi? Üniversitelerin ekonomi bölümleri ve düşünce kuruluşları ne işe yarar? Birkaç kişi hariç, büyüme konusunda kimse isabetli tahmin yapamadı.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Uludağ'da, "2012'de yüzde 2'nin üzerinde büyüyeceğiz" dedi. Zirvede bir araya geldiğimiz Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ise gazetecilere tahminlerini sordu. "Yüzde 2.5 ile 2.7 arasında büyürüz" dedim. Daha net yanıt isteyince Şimşek'in yüzde 2'nin altında büyüme beklediğini düşündüm.

***
Hakkını teslim edelim. IMF, IMF olalı, ilk defa Türkiye'nin büyümesini doğru tahmin etti. "2012'de Türkiye yüzde 2.3 büyüyecek" dedi. IMF'ye kızdık. Bir başka en doğru tahmin Dünya Yazarı Alaattin Aktaş'tan geldi; 11 Aralık 2012'deki yazısında, "... son çeyrekte en iyi olasılıkla yüzde 1.5-2 arasında bir büyüme beklenmeli. Bu durumda 2012 büyümesi en az yüzde 2.3, en fazla yüzde 2.5 olacak demektir" dedi. Bindelik sapmayla en iyi analizi yaptı.
Gazeteci olmak, etik kurallardan taviz vermeden işe hakkını vermek böyle bir şey! Yazdığı "Benim Güzel Medyam" kitabıyla da medyanın haber hatalarını anlatıyor Aktaş. Büyüyen medyaya küçülen Türkiye'ye bakar mısınız? Medya büyüyor ama Türk halkını yok sayarak büyüyor.
2012 büyümesi günden güne büyüyen medyayı fena yanılttı.
Topyekûn çuvalladık.
***
Ekonomi yönetimi 2011'de yüzde 8.8 büyümeden korktu. Merkez Bankası istikrar adına frene sert bastı. Enflasyon ve cari açık düştü, şimdi yabancı yatırımcı bekliyoruz. Ekonomi yönetimi, kavrulan Türkiye için, "İç piyasa canlanacak, yüzde 4 büyüyeceğiz" diyor.
Peki, 2013'te büyüme hedefi tutacakmı?
Euro bölgesindeki kurtarma, eurozone'daki kemer sıkma paketleri umut vermiyor. AB toparlanamıyor. Rezerv para gücünü kullanıp krizini dünyaya ihraç eden ABD'de kalıcı iyileşme yok. Japonya çıkış arıyor. Dünya kavrulurken seçim sürecine giren Türkiye ise ekonomiye değil siyasete bakıyor. 2014'te en kritik seçimi yapacak, Cumhurbaşkanı'nı seçecek.
Daha ne olsun?