Bir bu eksikti...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş bir yıl zor dayandı ve bürokratlarına basın yasağı koydu. Oysa seçimlerden sonra İstanbul'da pozitif bir hava vardı.
İstanbul'un 'şehirli' ve 'mimar' bir başkanı olmuştu. Merkezi hükümetin başında ' İstanbul sevdalısı' bir başbakan vardı ve belediyeye her türlü destek veriliyordu. Öyle açılışlar, gösterişler yapılmayacaktı. İstanbul çağı yakalayan bir 'vizyon' la yönetilecekti. Ama hükümetin desteğine rağmen olanlara bakınca İstanbul'da beklenen sonuç alınmadı.
Başta konulan kurallar tek tek terkedildi. Yeni bir anlayış yerine eski alışkanlıklara dönüldü. Son gelinen noktaya bakın, basın yasağı. Peki kim konuştu ve belediyeye nasıl bir zarar verdi? Yönetim otoritesi, katılımcı yerel yönetim anlayışı 'yasak'larla mı oluşturulacak? Aslında Başkan Topbaş, bürokratlardan önce ilçe belediye başkanlarının 'kulağını' çekti. Seçilmişlere öne çıkmamalarını ' sessiz ve derinden' hissettirdi.
Demek ki demokrasiyi hayata geçirmek için 'şehirli' olmak yetmiyor.