Bir süredir ramazan iftarları, siyasetin ve kentleşmenin de katkısıyla yeni bir biçime bürünüyor.
Birincisi iftarlar daha bir görünür durumda ve çadırlardan çıkıp sokaklara, mahalle aralarına taşınıyor. Samimi ve sıcak bir ortamda gerçekleşiyor. Böyle olduğu için de sadece AK Parti ve çevresinin etkinliği olmaktan çıkıp, siyasetin bütün kesimlerinin rol aldığı, göründüğü bir etkinliğe dönüşüyor.
İkincisi görünürlüğü de aşan iftardan sahura uzanan yeni bir "şehir hayatı" ortaya çıkıyor. Hem katılımcılar ve talepleri artıyor, hem de etkinlikler çeşitleniyor. Ramazanda caz bu talebin bir sonucu...
Bir süre önce Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ile karşılaştım. Ramazan ayına ilişkin aylar önceden plan yaptıklarını ve her akşama farklı bir program koyduklarını anlattı. Her gece "Anadolu'yu Mayalayanlar" adı altında Hz. Mevlana'dan Said Nursi'ye birçok aydın hakkında konferanslar düzenlediklerini, şiir, konser, ney ve sema gibi farklı gösteriler yaptıklarını söyledi. Bir anlamda bugüne kadar "ne köye, ne şehre ait olmayan ara bir form" şimdi yerini daha rafine etkinliklere bırakıyor.
Bunu sadece Esenler'de değil her yerde görüyoruz. Bu tesadüf de değil. Son 20 yılda hızla gelişen kentleşmenin bir sonucu... Bu sonuç CHP'yi de etkiliyor. CHP, bir süre bu değişime mesafeli kalsa da artık ayak uyduruyor ve iftar sofraları kurmaktan çekinmiyor.
Ramazandaki ve CHP'deki değişimi, CHP genel başkan danışmanı Doç. Dr. Muhammet Çakmak şöyle anlatıyor: "Şehirleşme kurallar vaat eden, daha estetik parametreler barındıran bir yapıdır. Taşrada ise yaşam son derece sığ ve küçük bir alanda cereyan ediyor. Buradan bakıldığında din gibi, insan hayatını, yani yemek yemenizi, hayata bakış açınızı, sanat ve estetik duygunuzu büyük ölçüde etkileyen bir fenomenler âlemi de şehir hayatına göre kendini biçimlendirir. Yeni alışkanlıkların içine siner ve yeni formlarla karşınıza çıkar. Bu son derece doğaldır."
Çakmak, CHP'nin üstlendiği rolü ve iftar sofraları açmasını da bu değişimin parçası olarak yorumluyor ve şöyle diyor: "CHP'nin dinle toplumsal ilişkilerdeki bu kentli görüntüler arasına girmesi aslında gecikmiş bir hamledir. Bu Türkiye'nin sosyalleşmesine ve modernleşmesine ayak uydurmadır. Aksi halde tarih dışına itilir. Bu nedenle CHP'nin yaptığı son derece doğru bir yaklaşımdır."
