Başbakan Erdoğan'la Batı Afrika'nın üç ülkesi, Gabon, Nijer ve Senegal gezisindeyiz... İlk durağımız Gabon Afrika'nın 1.5 milyon nüfuslu küçük ülkelerinden biri. Kişi başına milli geliri 11 bin dolar civarında. Yoksul Afrika'ya göre çok iyi durumda.
Osmanlı döneminden bu yana adı "uzaklığın ve ıssızlığın" sembolü olmuş Fizan'a (Libya) komşu bir ülke.
En son Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün çıplak ayakla okyanus sahilinde bir balıkçıyla çektirdiği fotoğrafla Türkiye'nin gündemine gelmişti...
Gabon yolculuğu için İstanbul Atatürk Havaalanı'na gittiğimde şaşırıyorum. İnanılmaz bir kalabalık var, Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Ömer Çelik, Numan Kurtulmuş gibi siyasi simalar da var ama büyük çoğunluğu iş dünyasından...
İşadamları Ferit Şahenk, Nihat Özdemir, İbrahim Çeçen, Hamdi Akın, Ethem Sancak, Süleyman Varlıbaş, Aziz Torun, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Müsiad Başkanı Nail Olpak ve Tuskon Başkanı Rızanur Meral, THY Genel Müdürü Temel Kotil, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ilk göze çarpan isimler...
Türkiye'den ayrılırken geride "Silahlara Veda"yla ilgili yeni bir süreci bırakıyoruz. Afrika'nın batısında yeni iş olanakları yaratacak bir geziye çıkarken asıl merak edilen Başbakan Erdoğan'ın yeni barış sürecine ilişkin söyleyecekleri...
Başbakan Erdoğan, havaalanında yaptığı toplantıda ilk ipuçlarını verdi.
Uçak havalandıktan sonra ise Başbakan Erdoğan'ın klasik "hoş geldin" turu başladı. O tur sırasında Varyap'ın sahibi Süleyman Varlıbaş'la uzun sohbeti dikkat çekti.
O sohbetin nedeni konutlardan alınacak yüzde 18 KDV'ydi. İşadamları bu oranın konut satışları olumsuz etkileyeceğini söylediler ama Başbakan Erdoğan, "bekleyip görelim" demekle yetindi.
Şiddetin devreden çıkartılmasına gelince... CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "AK Parti'ye kredi veriyoruz" sözünü, basından birçok insan sürece destek olarak niteledi.
Ancak Başbakan Erdoğan, öyle düşünmüyordu:
"Anamuhalefet partisi diyor ki; 'Kredi veriyoruz'. Kendisi muhtac-ı himmet bir dede, nerede kaldı gayrıya himmet ede... Sen nereye kredi vereceksin, sen krediye muhtaçsın. Hangi krediyi vereceksin?"
Yardımcısı Bekir Bozdağ ise şöyle diyordu:
"Kılıçdaroğlu kaçmak için yol arıyor. Açık açık destek olacağım demiyor. Siyaset samimiyetle yapılmalı."
Anlaşılan bu konu daha çok tartışılacak.
Uçakta Başbakan Erdoğan'ın turu bitince biz başlıyoruz. İçerideki demokratik açılımla, dış dünyaya ekonomik açılımın Türkiye'ye nasıl yansıyacağını işadamlarına soruyoruz.
Hepsinin önceliği silahları devreden çıkarmak... Ethem Sancak şöyle diyor:
"Eğer şiddet bitirilirse Türkiye uçar. 21'inci yüzyılın en önemli ülkesi oluruz. Bu kez çok umutluyuz."
İbrahim Cevahiroğlu ise biraz temkinli:
"Türkiye'nin buna ihtiyacı var. Ancak dikkatli yürütülmeli."
Batı Afrika'nın üç ülkesine yapılan bu iş gezisini, bu ülkelerde yatırımı olan olmayan bütün işadamları olumlu buluyor.
"Biraz geç kaldık" diyen genç bir işadamı şöyle diyor: "Bu ülkelerin kaymağını başta Fransa olmak üzere Batı yedi, bize ayranı kaldı. Bari onu iyi değerlendirelim. Çünkü hâlâ potansiyel var."
Başbakan Erdoğan'ın Batı Afrika gezisi doğrusu sadece ekonomik yanıyla değil siyasi yanıyla da önem taşıyor. Bölgede Türkiye'nin ekonomik ilişkileri geliştikçe, dünyadaki siyasi ağırlığı da artıyor.
