Muhalefet partilerinde 1 Kasım depreminin sarsıntısı sürüyor. Kimi genel başkanını suçlu buluyor kim de genel siyaset yaklaşımını.
İki partide, CHP ve MHP'de bu tartışmalar çok daha açık ve sancılı geçiyor. Ancak son yıllarda hep aynı kısır döngüyü aşamayan CHP'de imzacılar hedefe ulaşmadığı için sarsıntı biraz ötelenmiş gibi...
Ama aynı şey MHP için söylenemez. MHP'de hala imza toplama olasılığı var. Bu yüzden de şu sıralarda en hareketli parti MHP...
MHP'de Meral Akşener, Sinan Oğan ve Koray Aydın gibi öne çıkan genel başkan adayları harıl harıl imza toplama peşinde... Tüzük kurultayı için gerekli imza sayısı 249... Ancak bu çok riskli bir rakam. Her an her şey olabilir. Bir kişi bile ikna edilse onca çaba boşa gidebilir. Bu yüzden genel başkan adayları daha yüksek bir sayıyla ortaya çıkıp, tüzük kurultayına güçlü gitmek istiyor.
Ne var ki her zaman evdeki hesap çarşıya uymuyor. Kulislerde MHP muhalefetinin üç güçlü ismi arasında kurulduğu iddia edilen güç birliğinin çatırdadığı konuşuluyor.
Bunun nedeni de son günlerde Akşener'in kendini öne çıkartan çıkışlar yapması ve "daha güçlüyüm" algısı yaratması. Bu durum Aydın'ı ve ekibini rahatsız etti.
Yakın çevresinden biri şöyle diyor:
"Akşener rol kapmaya çalışıyor. Biz sessizce süreci izliyoruz, daha önce bu hareketin adayı olmuş birinin, Akşener'in arkasından gitmesi düşünülemez."
Yeterli imzayı topladıklarını söyleyen Koray Aydın'ın son açıklaması da bunu doğruluyor.
Aydın, tüzük değişikliği için yapılan kongrenin içerisine genel başkan adaylarının ismini katarak, bunlardan "birine siyasi bir üstünlük sağlamaya çalışmanın" doğru bir davranış olmayacağını söyledi.
Aydın cephesinin bu çıkışını Akşener cephesi de cevapsız bırakmadı. Akşenercilere göre; kendi ili Trabzon'da seçim kaybetmiş bir siyasetçinin, MHP'yi güçlü bir biçimde yeniden toplumla buluşturması mümkün değil, inandırıcı da olmaz. Bu yaklaşımdan yola çıkan Akşenerciler, Koray Aydın'ın eninde sonunda kendi yanlarına geleceğini söylüyor.
Bu sert rekabeti kenardan izleyen ve adaylıkta kararlı olan Sinan Oğan ise iddialı açıklamalarını sürdürüyor:
"Ben galip gelirsem Sayın Akşener neden Cumhurbaşkanı adayı olmasın. Biz herkesi kucaklamak için aday olduk."
Kulislerde "söylemi iddialı ama eli en zayıf" olarak nitelenen Oğan'ın televizyonlardan tanınmasına rağmen, son dönemde hızlı bir biçimde MHP içinde pozisyon kaybetmesi herkesi şaşırtmış durumda. Acaba ne oldu da Bahçeli onun üstünü çizdi? Tek neden kendisine "alternatif" olacak kaygısı mı?
Şimdi bu sorulara siyaset kulislerinde bir yenisi daha ekleniyor. Birkaç gündür Ankara'daki MHP kulislerinde derin ve sessizce tüzük kongresi için imza bulunup bulunmayacağından çok "Eşbaşkanlık" önerisi konuşuluyor.
İddiaya göre, Sinan Oğan'a yakın isimlerden biri, bir süre önce Akşener cephesinin önde gelen isimlerinden biriyle görüştü. O özel görüşmede, tüzük kongresi sonrası iki genel başkan adayının, kamuoyunun önüne birlikte çıkıp ve partiyi birlikte yönetme önerisi konuşuldu. Bu açıkça eşbaşkanlık önerisiydi. PKKHDP hattının siyasete soktuğu ve sonradan yasal altyapısı da oluşan bu yöntemin, bırakın uygulanmasını, MHP'de konuşuluyor olması bile enteresandı.
Öneri kabul görmedi ama kulislere sızdırılarak da açığa çıktı. Bakalım süreci nasıl etkileyecek.
