İstanbul'da motosiklete binmek delilik midir? Evet!
Eh bizim de pek akıllı olduğumuzu söyleyemem.
Yaz başından beri ne gece kulüplerine gitmek, ne konserlerde zıplamak, ne de Bebek'te üç beş tur atmak...
En büyük zevkimiz motora atlayıp gezmek.
Gecenin ikisinde, sabahın dokuzunda fark etmez. Yasemin'le "motorumuz olmadan asla" halindeyiz. Hem de her şeye rağmen.
Neymiş o her şey?
Erkek şoförler tarafından sıkıştırılmak, peşimize takılanları atlatmaya çalışmak, ondan bundan laf yemek, annemin dırdırı ve muhteşem İstanbul yolları.
Sanırsınız bir bilgisayar oyununun kahramanlarıyız. Sürekli can kaybedip, can kazanıyoruz.
"Resident Evil"da mıyız neredeyiz yahu?
Ve beklenen oldu, geçen akşam şehrimizin göbeğinde motosikletten düştük. Paniğe gerek yok, bir iki ezikle atlattık. Zaten konu da o değil, konu nadide kültür başkentimizin, "modern" yok pardon "moderen" İstanbul'un hali.
Biz gerçekten deliyiz. Ve hayatımız da canımızı koruduğumuz bir bilgisayar oyunu. Yolumuz açık olsun, dualarla yaşıyoruz.