Terör örgütü PKK'nın sözde kuzey alan sorumlusu, 8 Mayıs'ta Mardin'in Nusaybin ilçesinde sıkışan teröristlere ilkel bir kripto sistemi ile kodlanmış mesajlar gönderdi. İstihbarat birimlerinin takibine takılan bu mesajlarda 'geri çekilme, akşamı, düşmanın, dikkatini, itibaren' ibareleri şifreli biçimde iletiliyordu. Şırnak Cizre ve Diyarbakır Sur'dan sonra Nusaybin'de de mağlup olan örgüt, 26 Mayıs'ta kendine müzahir yayın organlarında "Nusaybin'den çekiliyoruz" açıklaması yaptı. Açıklamanın, 24 ve 26 Mayıs'ta Nusaybin'deki toplu teslim olmanın (25 ve ardından 42 kişi) hemen ardından geldiğini de not düşelim. Bu hafta Üç Boyutlu Portre'de gizli servislerin kullandığı kriptolu haberleşme sisteminin basit versiyonlarının PKK tarafından da kullanıldığını, devletin istihbarat birimlerinin tespitlerine dayanarak anlatacağız. PKK, uzun bir müddettir haberleşmesini kendine özgü basit bir kriptolu dille sağlıyor. İstihbarat birimleri bu basit şifreli iletişim dilini çözmüş durumda. Örgüt elektronik haberleşmeden, canlı kurye sistemine kadar pek çok muhabere yöntemini kullanıyor. Telsiz bağlantısı kullanma, terör eylemleri ve çatışmalar sırasındaki anlık taktiksel değişiklikleri gerçekleştirmek için kullanılan bir yöntem. Daha geniş bir zaman dilimine yayılmış terör eylemi talimatları veya stratejiler, canlı kurye ya da çift kullanıcılı elektronik posta hesapları vasıtasıyla yapılıyor. Canlı kuryeler, Kandil'den gelen yazılı örgüt talimatlarını ayakkabılarında saklayarak sahadaki teröristlere getiriyorlar. Ağırlıklı haberleşme yöntemi bu ikincisi. Önceden belirlenmiş eylem talimatları not kâğıtlarıyla iletiliyor. Ancak çok acil durumlarda şifreli ve kısa telsiz görüşmelerine izin veriliyor. Her muhabere sisteminin kendine özgü basit bir şifreli dili var. Son dönemlerde bu haberleşmelerde daha karmaşık bir kodlama sisteminin kullanılması yönünde de arayışlar var. Suriye'deki PYD unsurlarına hemen her konuda olduğu gibi bu konuda da yabancı gizli servislerce eğitim veriliyor. Ruslar, PYD'lileri karadan havaya etkili bir roket sistemi olan PZRK İGLA türü silahların kullanımına dair nasıl eğittiyse bu konuda da eğitiyor. Nusaybin'deki şifreli konuşmaların çözümüne göre ilçedeki terörist gruplar, örgüt yöneticilerinden sınır hattından, yani Suriye tarafından PYD'nin hâkim olduğu bölgeye doğru geri çekilme talimatını aldılar. Teröristlere bazı alanlara mayın ve tuzaklamalar yerleştirme ve bu alanları boşaltarak güvenlik güçlerinin girmesini bekleme talimatı da verildi. Bu şifreli konuşmalar çözüldüğü vakit PKK'nın, gençlik kolu YPS üzerinden yaptığı "Nusaybin'den çekiliyoruz" açıklamasının taktiksel bir açıklama olduğu hemen görülüyor. Yenildikleri gibi geri çekilmeyi de başaramadıkları ilçede "Sadece siviller kaldı" propagandasıyla oradaki yenilgilerinin kesinleşmesini önlemek istiyorlar. Hatırlanırsa aynı taktiği, Şubat ayında HDP'liler üzerinden Cizre'de bir bodrumda siviller olduğu iddiasını ortaya atarak da kullanmışlardı.
MESKÛN MAHAL YENİLGİSİ
İşin özü, örgüt Nusaybin'de çekilemeyen ve evlerde sıkışan unsurlarını sivillerdenmiş gibi göstermeye çalışıyor. Bu yüzden HDP'li vekiller YPS açıklamasının hemen ardından "Siviller var" propagandasına başladı bile. YPS açıklamasında yer alan, "Bu saatten itibaren devlet güçlerinin Nusaybin'de sıkacağı her mermi, silahsız- sivil insanlara sıkılmış olacaktır" cümlesi bile başlı başına bu taktiksel çekilmenin kodlarını ele veriyor. Nusaybin'de 25 PKK'lının teslim olması -teslim olanların pişmanlıklarını dile getirdikleri de düşünülürse- meskûn mahal muharebesindeki yenilginin kanıtlarından olduğu için örgütün kimyasını bozdu. Teröre bulaşan gençlerin aileleriyle buluşma görüntüleri, ayrılmayı isteyen örgüt üyelerini etkileyecek türden. Ancak örgüt buna rağmen Nusaybin çekilmesini başarılı (!) olarak duyurabiliyor. Oysa PKK, 40 yıldır sadece 'başarısızlığı başarmış' bir terör örgütü. Nusaybin'de de bunun mikro formunu yaşadılar. Bölgenin en demokratik ve en güçlü ülkesi Türkiye'ye kurşun sıkmaya devam ettikleri müddetçe -dünyanın en gelişmiş kripto sistemlerini de kullansalar- aynı şeyi yaşayacaklar.
İşin özü, örgüt Nusaybin'de çekilemeyen ve evlerde sıkışan unsurlarını sivillerdenmiş gibi göstermeye çalışıyor. Bu yüzden HDP'li vekiller YPS açıklamasının hemen ardından "Siviller var" propagandasına başladı bile.
YPS açıklamasında yer alan, "Bu saatten itibaren devlet güçlerinin Nusaybin'de sıkacağı her mermi, silahsız-sivil insanlara sıkılmış olacaktır" cümlesi bile başlı başına bu taktiksel çekilmenin kodlarını ele veriyor.
Nusaybin'de 25 PKK'lının teslim olması teslim olanların pişmanlıklarını dile getirdikleri de düşünülürse- meskûn mahal muharebesindeki yenilginin kanıtlarından olduğu için örgütün kimyasını bozdu. Teröre bulaşan gençlerin aileleriyle buluşma görüntüleri, ayrılmayı isteyen örgüt üyelerini etkileyecek türden.
Ancak örgüt buna rağmen Nusaybin çekilmesini başarılı (!) olarak duyurabiliyor. Oysa terör örgütü PKK, 40 yıldır sadece 'başarısızlığı başarmış' bir örgüt. Nusaybin'de de bunun mikro formunu yaşadılar. Bölgenin en demokratik ve en güçlü ülkesi Türkiye'ye kurşun sıkmaya devam ettikleri müddetçe -dünyanın en gelişmiş kripto sistemlerini de kullansalar- aynı şeyi yaşayacaklar.
'BAŞINIZIN ÇARESİNE BAKIN' DEDİLER
Devletin çözdüğü kriptolu muhaberelerde önemli bir ayrıntı daha var: Konuşmalarda örgüt yöneticilerinin Nusaybin'deki terörist gruplara 'geri çekilme konusunda inisiyatif sahibi' olduklarını söyledikleri de görülüyor. Ayrıca örgüt üyelerinin geri çekilirken bazı riskleri mecburen göze alması gerektiği de söyleniyor. Zaten kelimenin 'literal' anlamıyla şifreli olan bu mesajların bir de mecazi şifresi var, o da şu: "Başınızın çaresine bakın."
Salı günü 25 terörist, Perşembe günü de 42 teröristin teslim olmasını bütün bu mesajlar ışığında değerlendirmek gerekiyor. Nusaybin'de örgüt yöneticileri tarafından yüzüstü bırakılan silahlı unsurlar, çareyi güvenlik güçlerine sığınmakta buluyor.
İstihbarat birimlerinin teknik takibine takılan haberleşmelerde güvenlik güçlerinin son günlerde çok tedbirli davranması nedeniyle etkili sonuç alınamadığı da belirtiliyor ve "Bazı bölgeleri boşaltarak güvenlik güçlerinin rehavete kapılmasını bekleyin!" talimatı da veriliyor. Güvenlik güçlerininse teslim olanların intihar saldırısı düzenleme ihtimaline karşı kontrolü elden bırakmaması, teslim olmadan önce kıyafetlerin çıkarılmasını istemesi terör örgütü yöneticilerinin bu talimatını da anlamsızlaştıran mühim bir ayrıntı.
Bu arada teslim olanlar, "Ben PKK'lıyım, katıldığım için pişmanım" diyor. HDP ise halen "Teslim olanlar sivil" diyerek dezenformasyon yapıyor. Öyle ya HDP, kimin terörist, kimin sivil olduğunu PKK'lıdan bile iyi bilir!
Toplu teslim olmalar Kandil'de haliyle ciddi rahatsızlık yaratmış durumda. Hem yüz üstü bırakıyor, hem de sonra "Zırhlı araç gasp edin, fedai tarzı eylemler yapın" diyorlarmış. Yeni şifreli konuşmalarda bu tür talimatlar geçiyor.
Ne derlerse desinler PKK için Nusaybin'de yenilgi mutlak. Tıpkı Cizre ve Sur'da olduğu gibi… Tıpkı devlete ilk kurşunu attığı 1984'ten sonraki her çatışmada olduğu gibi…
