Liderinin hayatta olup olmadığı konusunda çeşitli şehir efsaneleri türetilen 55 yıllık Halkın Mücahitleri Örgütü dünyanın en ilginç örgütlerinden biridir.
Örgütün ana karargâhı, Tahran'a 2 bin 800 kilometre mesafedeki Arnavutluk başkenti Tiran'dadır. Pulitzer ödüllü gazeteci Seymour Hersh'e göre örgütün, Tahran'dan 11 bin 60 kilometre uzaklıktaki Nevada'da da bir eğitim merkezi bulunuyordu.
Bu örgüt, bugünlerde İsrail gizli servisi Mossad'ın olağan şüphelisi olduğu Muhsin Fahrizade (İran'ın nükleer programının babası) suikastında rolü olmakla suçlanıyor. İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani, suikastta Mossad'ın yanı sıra Halkın Mücahitleri Örgütü'nün (Metnin bundan sonraki kısımlarında kısaca HMÖ olarak anılacaktır) rolünün olduğunu söyledi. Bu nedenle HMÖ, biraz daha yakından tanınması gereken bir örgüt. 1965'te kurulan HMÖ, İran İslam Cumhuriyeti'ni yıkmayı amaçlayan bir sol örgüt. HMÖ'nün ilk eylemi, Şah Rıza Pehlevi dönemindeki savurgan kutlamalar nedeniyle Ağustos 1971'de Tahran elektrik idaresinin bombalanması.
Ardından 2 Haziran 1973'te Amerikan ordusunda sayman olan Yarbay Louis Lee Hawkins'in öldürülmesi eylemini gerçekleştirdiler. Hawkins, Tahran'daki evinin önünde motosikletli iki militan tarafından vurularak öldürüldü.
(İran'ın nükleer uzmanlarından Mustafa Ahmedi Ruşen'in 11 Ocak 2012'de öldürülmesinde de iki motosikletli saldırgan rol almıştı. Bir farkla… Bu suikastta silah değil, bomba kullanılmıştı.) Örgütün kurucu lideri Mesud Recâvî, 1980'de başlayan İran-Irak Savaşı'ndan sonra Irak'a sığındı. Örgütün böylelikle Irak'ı üs edinme dönemi başlamış oldu.
Şu anda örgütün liderliğini Mesud Recâvî'nin 1985'te evlendiği eşi Meryem Recâvî yürütüyor. Paris'te yaşayan Meryem Recâvî, kocasının sağ mı yoksa ölü mü olduğuna dair açıklama yapmıyor.
Ancak Mesud Recâvî'nin çoktan öldüğünü düşünenler çoğunlukta.
Nitekim 2016'da örgütün Paris'te düzenlenen kongresine katılan Suudi Arabistan eski İstihbarat Şefi Prens Turkî el Faysal (Cemal Kaşıkçı'nın eskiden danışmanı olduğu prens var ya, işte o) konuşması sırasında Mesud Recâvî'den iki kez 'merhum' diye söz etti.
TERÖR ÖRGÜTÜ LİSTESİNDEN ÇIKARILDI
HMÖ, 2001 yılından beri şiddet eylemlerini terk ettiği iddiasında. Avrupa Birliği Konseyi HMÖ 2009'da, Amerika Birleşik Devletleri ise 2012'de terör örgütü listesinde çıkardı. Bu kararda, HMÖ'nün 2008'de ABD'ye İran'ın nükleer programıyla ilgili sağladığı istihbaratın hatırı sayılır bir etkisi var.
Her ne kadar HMÖ bu suçlamaları kabul etmese de örgütün, İranlı nükleer fizikçilere yönelik suikastlarda rol aldığı yönündeki tezin önemi şu: Fahrizade suikastının içeriden bir destekle yapıldığı iddiasına işlerlik kazandırıyor olması.
İran'daki bir haber kaynağıma Fahrizade suikastında içeriden destek alınıp alınmadığı yönündeki iddiayı sordum.
Kaynağım şu cevabı verdi: "İçeride bir casus olduğundan şüpheleniliyor. Natanz nükleer tesisinde yapılan saldırıda da köstebek ihtimali gündeme geldi.
Öte yandan İran bu tür casusları bulma konusunda deneyimlidir. Örneği var.
Kasım Süleymani ile ilgili bilgileri CIA ve Mossad'a aktararak casusluk yapan Mahmud Musavi Macd, Süleymani'nin ölümünden sonra tutuklandı." Örgütün şimdilerde İran'a karşı yürütülen vekâlet savaşında kullanılan bir aktör olduğu biliniyor. Kullananlar ABD, İsrail ve Fransa gibi ülkeler. İran'ın en büyük hasmı Suudi Arabistan'ın da HMÖ'ye çeşitli şekillerde desteklediği biliniyor. Riyad yönetiminin HMÖ'ye milyonlarca dolar aktardığı yönünde bilgiler var.
HMÖ'ye Suudi Arabistan desteğini, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun 22 Kasım'da Mossad Başkanı Yossi Cohen'i yanına alarak Suudi Arabistan'da Veliaht Prens Muhammed bin Selman'la görüştüğü bilgisiyle birleştirince Fahrizade suikastının kodları bir parça daha çözülmüş oluyor.
